Alâeddin Arabî Efendi
"İnsana, ahirete giden yolda mutlaka şu dört şey lazımdır: Birinci olarak, itikat ve amel. Bunun için kendisine lâzım olan ilmi öğrenip tatbik etmek lâzımdır. Bu ilim yolcuya yön verir, idare eder. İkinci olarak, bir zikir lâzımdır. Bu, yolcuya tenhada arkadaşlık eder ve zikir yardımı ile yalnızlık çekmez. Üçüncü olarak, bu yolcunun haram ve şüphelilerden sakınması ve dünyaya düşkün olmaması lâzımdır. Bu uygun olmayan düşünce ve başka şeylerin kendisini meşgul etmemesine sebep olur. Dördüncü olarak, bir yakin lazımdır. Bu da, yolcuyu gideceği yere kadar götürür. İşte ömründe bu dört şeyden ayrılmayan saadete kavuşur."
"Dünya ne demektir biliyor musunuz? Gönlüne gelen ve seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran her şey dünya demektir. Seni O'ndan başka bir şey ile meşgul eden her şey de fitnedir. Bu kısa ömrü, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylere yaklaşmakla geçiren, O'ndan başka şeylerle meşgul olan kimse, ahiretini harap etmiş olur. Bu ise, akıl sahiplerinin yapacağı şey değildir."
"Öyle zaman olur ki, Allahü teâlâ bir kulunu ibadetleri ile meşgul eyler. O ibadetler, o kulun azıtmasına sebep olur. Yani kibir ve ucba kapılmasına yol açar. Yine öyle zaman olur ki, o kulunu bir işe, bir günâha düşürür. O günahı sebebiyle kul o kadar üzülür ki, bu üzülmesi o kimsenin hidayetine sebep olur. Haline bakıp gafletten uyanır. Tövbe ve istigfar eder. Bu her iki durumda da atılgan olmamalıdır. Allahü teâlâ, cesaret ve atılganlıkla günah işleyip de; 'O bizi affeder' diyen kullarını sevmez. Günahları küçük görmekten daha zararlı bir şey yoktur. Günahların küçüklüğünü değil de, kimin koyduğu yasakları çiğnemekte olduğunu düşünüp, hayâ etmelidir."