Bir gün terasta etrafı gözetlemekte olan konsolosun kulağı dibinden bir kurşun vızıldayarak geçer. Ateş arkadan gelmiştir. Konsolos derhal geri döner ve az ötede, sialhının namlusundan duman tüten bir Ermeni'yi görür. Onu üç gün önce içeri almış, yedirip yatırmıştır. Şaşkınlık ve öfke ile adamın üzerine yürür:-Bedbaht!.. ne yaptın? Hayatımı tehlikeye atarak seni ve arkadaşlarını koruyorum. Öyle iken nasıl elin vardı da beni öldürmek istedin?Ermeni, sırıtarak konuşur:-Doğru, seni öldürmek istedim. Çünkü kendi kendime dedim ki; Fransız Konsolosunun katli haber alınır alınmaz, Fransa buraya asker gönderir, Osmanlı hakimiyeti de biter.İşte alçakça bir provokasyon. Ama konsolosun resmi raporunda yer alan bu hadise karşı sında Fransa hükûmeti susar. Yazar Stephane Lausanne, bunu şöyle açıkıyor; "kat'iyyen duyurulmamış, gizli tutulmuştur."