Âlemin Dışı Güzel Içi Ibrettir
Sohbetlerinde buyurdu ki: "Âlemin dışı güzel, içi ibrettir. Nefis, dışının güzelliğine, kalb, içinin ibretlerine bakar."
"İhtiyâcını sakın O'ndan başkasından isteme! Sana gelen, O'ndan gelir. O'ndan başkasından nasıl istenir ki? O'ndan başkası kendi ihtiyâcını gideremezken, kendisinden isteyenin ihtiyâcını nasıl görsün, istediğini versin?"
"Ne kadar şaşılsa yeridir ki, bir kimse, ayrılmayacağı şeyden kaçıyor ve onunla kalmayacak olan dünyâyı istiyor. Gözleri kör değilse de, sinesindeki kalb kördür."
"Kalbin ölü olmasının alâmetlerinden biri, insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi ve yaptığı kötülüklere pişmân olmamasıdır."
"Eğer adâletle muâmele olunursan, küçük günahlardan bile helâk olursun. Allahü teâlâ ihsân ile muâmele ederse, büyük günâhın da olsa kurtulursun."
"Zulmet nefsin askeri, ordusu olduğu gibi, nûr da kalplerin askeridir. Allahü teâlâ bir kuluna yardım etmek isteyince, nûr askerleri ile imdâd edip, zulmetten onu uzak eder."
"İbâdetine, senden meydana geldi diye sevinme, Allahü teâlânın lütfu ile, ibâdetin sende meydana geldiğine sevin. 'Bunlar, Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti iledir' de."
"Nimetlere şükretmeyen, elden çıkmalarına çalışmış olur. Nimetlere şükreden, onları en kuvvetli bağlarla bağlamış olur."
"O'nun yolunda kötülük üzere olduğun hâlde, sana ihsânları devâm ediyorsa, bunların istidrâc, yâni seni felâkete götüren şeyler olmasından kork. A'râf sûresi 182. âyet-i kerimesi, meâlen; (Onları, bilemeyecekleri yönden azar azar helâke yaklaştırırız) bunu haber vermektedir."
"Her kusurdan münezzeh olan Rabbim! Dostlarını, evliyânı öyle yaptın ki, onları bulan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor."
"İki iş arasında durakladığın, iki şey arasını ayıramadığın zaman, hangisinin nefse daha ağır geldiğine dikkat et ve onu yap. Çünkü nefse ağır gelen, ancak doğru, hak olandır."