Ali Bin Vefâ Ve Muhammed Şâzilî

Ali Bin Vefâ Ve Muhammed Şâzilî
YÜKSEK HÂLLER SAHİBİYDİ...
Muhammed Şâzili, vilâyetin bütün makamlarını geçmiş, ilmiyle âmil, yüksek hâller sâhibi bir kimse idi. İlim, amel, hâl, zühd ve Allahü teâlâya muhabbette pek ileriydi. Çok kimse onun vâsıtasıyla hidâyete kavuşmuştur. Büyüklüğünü kimse inkâr edemezdi. Dünyânın her tarafından huzûruna gelenler, halledemedikleri meseleleri suâl ederler, tatmin edici cevaplar alırlardı. Başka ülkelerden gelenlerle, onların lisânı ile sohbet ederdi...
Evliyânın büyüklerinden olan Ali bin Vefâ, bir gün bir düğün yemeğindeydi. Düğündekiler; "Ziyâfet, ancak Muhammed Şâzili hazretlerinin gelmesiyle tamam olur" dediler. Ziyâfet sâhibi gidip onu dâvet etti. Muhammed Şâzili dâveti kabûl edip, düğünün yapıldığı evin kapısına geldiğinde, "Burada evliyâdan kim var?" diye sordu. Ziyâfet sâhibi; "Ali bin Vefâ ve cemâati var" dedi. Muhammed Şâzili, ev sâhibine; "İçeri gir ve benim için izin iste. Çünkü bir yerde büyüklerden biri olduğu zaman, izin verilinceye kadar oraya girmemek fakirlerin edeblerindendir" dedi. Ali bin Vefâ'ya durum arz edildi ve o da izin verdi. Onu ayakta karşıladı ve yanına oturttu. Sohbet ettiler...

"EFENDİNİZE DUA EDİNİZ!"
Sonra Muhammed Şâzili, Ali bin Vefâ'nın talebelerine; "Efendinize duâ ediniz. Çünkü onun Allahü teâlâya kavuşması yakındır" dedi. Söylediği gibi oldu. Bir gece Muhammed Şâzili, gâibden şöyle bir nidâ işitti:
"Yâ Muhammed! Biz sana senden olana ilâve olarak Ali bin Vefâ'nın sâhib olduklarını da verdik..."
Muhammed Şâzili buyurdu ki: "Bunun, ancak Ali bin Vefâ'nın ölümünden sonra olacağını anladım. Abdülbâsıt Mahallesindeki Ali bin Vefâ'nın evine talebelerimden birini gönderdim. Talebem bana, Ali bin Vefâ'nın vefât haberini getirdi..."

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek