Ali Kiyâl Herrâsî

Ali Kiyâl Herrâsî

Ölüm alâmetleri belirince bana Kelime-i şehâdeti telkin etsinler. Sünnet olan esas telkin budur. Hadis-i şeriflerde; "Ölümü yaklaşanlarınıza Kelime-i şehâdet telkin ediniz, hatırlatınız" buyuruldu. "Yanımda işitecek kadar söyleyip; 'La ilahe illallah Muhammedün resûlullah, Eşhedü en lâ ilahe illallahü vahdehû lâ şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh' desinler." Kelime-i şehâdeti söyle diye zorlamasınlar. Bir kere olsun dersem, ne güzel! Demezsem o sekerât ve ağır zamanda söylemek için ısrar etmesinler. Zirâ sağlam iken her zaman söylediğim Kelime-i şehâdet yeter, ölüm ânı, diğer zamanlara benzemez. O zaman insan neler görür. Ne ağrılar, ne acılar çeker. Ölüm acısı, bin kılıç darbesinden, yani yarasından acıdır. Allahü teâlânın rahmetini ve recâya âit âyet-i kerime ve hadis-i şerifleri hatırlatsınlar. Meselâ; "Allahü teâlânın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. O bütün günahları mağfiret eder. Elbette ki O, mağfiret ve merhamet edicidir" âyetleri gibi âyet-i kerimeleri okuyup, açıklasınlar. Rahmet ve şefâata âit hadis-i şerifler ve Eshâb-ı Kirâmın "aleyhimürrıdvân" sözlerinden ve menkıbelerinden anlatıp, izâh etsinler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ölüm zamanında Allahü teâlâya hüsn-ü zan ederek can veriniz" Âlimlerimiz buyurdu ki: "İnsan gençken, sağlamken korkusu ümidinden çok olmalı, ölüm zamanında ümidi korkusundan çok olup, Allahü teâlâ küçük-büyük bütün günahlarımı af ve mağfiret eder, diye zan ederek rûhunu teslim eylemelidir. Zikir ile meşgûl olup, başka bir şey aklına getirmemelidir."

Eğer üzerinde, Allahü teâlânın ve kulların haklarından bir şey yok ise, vasiyet etmek müstehabdır. Varsa vasıyyet vâcibdir. Acaba zamanımızda hiçbir kimse var mıdır ki, bu iki kısım hakkı hayatta iken yerine getirmiş ve bütün ömründe sâlih ameller yapıp, bu hakların hepsini eda etmiş olsun.

Çok kimseler vardır ki, âhırete giderken, dine uygun olmayan şekilde vasiyet edip günah işleyerek can verir. Dine uygun vasiyetler, burada anlatılanlardır. Dine uygun vasiyet edip, can veren millet-i Muhammediyye, sünnet-i nebeviyye üzerine can verip, saâdet-i ebediyyeye ve Muhammed aleyhisselâmın şefaatine kavuşur. Vasiyetsiz giderse, Allah korusun, günah üzere can verip, rûhlar âleminde konuşmasına izin verilmez.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek