Âlim Manifaturacı “demir Hoca”
"Ben ilmi parayla satmam"
Bir ara Konya'ya giden Demir Hoca, burada bir ay boyunca vaaz ve ders verdi. Ramazanın sonunda Demir Hoca'ya bir mikdâr para verdiler. O bunu kabûl etmedi. Paranın az olduğunu sanarak iki katına çıkardılar. Yine kabûl etmeyip; "Ben ilmi parayla satmam" buyurdu...
Üçhisarlı emekli müftü Ali Efendi bir gece rüyâsında, Demir Hoca'yı Resûlullah efendimizin bahçesine girmiş, ağaçtan bir nar koparmak isterken gördü. Bahçenin bekçisi ona; "Burada nar hissen var. Narı alman için biraz daha beklemen lâzım" dedi. Demir Hoca'nın huzûrunda rüyâsını anlatınca, talebelerinden biri; "Âhirete yolculuk var" diye tâbir etti. Orada bulunan arkadaşlarının; "Bunu nasıl söylersin?" demeleri üzerine, Demir Hoca; "Dokunmayın! Bu talebemiz doğru tâbir etti" dedi...
"Sizlerle gitmeye izin yok!"
Bu hâdiseden bir süre sonra Demir Hoca'yı vaaz için götürmeye gelen köylülere; "Sizlerle gitmeye izin yok. Ancak Nar köyüne gitmeye izin var" diyerek onlarla helalleşti. Daha sonra Nar köyüne gitti. Buradaki câmide bir müddet vaaz etti. Vefâtından önceki gece yanında bulunanlara; "Eğer vefât ederken şuurunuz yerinde olursa, Peygamber efendimizin son nefesinde okuduğu duâyı okursunuz" dedi ve yanındakiler gidince, onlara bu duâyı okumalarını söyledi. Bu halde iken 1952 (H.1372) senesinde vefât etti. Cenâzesi Nevşehir'e getirilerek Dâmâd İbrâhim Paşa'nın yaptırdığı Kurşunlu Câmii'nde kalabalık bir cemâatle namazı kılındı. Nevşehir mezarlığına defnedildi.