Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesi şöyledir ki, her şeyi sebep ile yaratmaktadır. İnsanların irâdelerini de, bunların iyi ve kötü işlerini yaratmaya sebep kılmıştır. Îmanı, hayrı, sevabı kullarına bildirmek için Peygamberler gönderdi. Îman etmeyi ve ibâdet ve iyilik yapmayı emretti. Küfrü ve günah işlemeyi, kötülük yapmayı yasak etti. İnsanlara akıl verdi. Aklı olana emretti.
Allahü teâlâ, dilediğini yaratır. Yarattığı her şeyde nice faydalar vardır. Yâni hakîmdir. İnsan aklı bunları anlayamaz. Akıl ancak alıştığı, duygu organları ile aldığı bilgileri ölçer, kavrar. Kâfirleri yarattığında, bunlara uzun ömür, bol rızık, mevki, rütbe verdiğinde, küfürlerini, kötülük yapmalarını dilediğinde ve yılanları, hınzırları, zehirleri yarattığında [insanları öldürücü, memleketleri yıkıcı enerji kaynakları yarattığında, görülemeyen atomun, düşünülemeyen küçücük çekirdeğinde, akılları şaşırtan, şehirleri yok eden muazzam kuvvet yerleştirmesinde, ışık, elektrik, mıknatıs ve kimyâ enerjileri yaratmasında, fizikte, kimyâda, biyolojide okunan ve pekçoğu henüz anlaşılamayan madde ve kuvvet ve hayat kanûnlarını, nizâmını kurmasında] sayısız hikmetler, faydalar vardır. Faydasız birşey yapmak sefâhettir, aşağılıktır. Allahü teâlânın her yarattığında, çeşitli fayda vardır. İrâdesi Onun sekiz sıfatından biri olup kadîmdir, hep var idi. Ezelde kendi de, sekiz sıfatı da hep var idi. Sonradan olma değildirler. Müşebbihe fırkasından Kerrâmiyye adındaki zındıklar, irâde sıfatı kadîm değil hâdistir, yâni sonradan olmadır dedi. Kâfir oldular. Sekiz sıfattan birine kadîm değil, hâdis diyen kâfir olur.
Allahü teâlâ, her şeyi tekvîn sıfatı ile yaratmaktadır. Tekvîn var etmek demektir. Yerde ve göklerde bulunan bütün varlıkları, maddeleri, cisimleri, özellikleri, olayları, kuvvetleri, kanûnları, bağlantıları yaratan, yalnız Odur. Ondan başka yaratıcı yoktur. Ondan başkasına yaratıcı denemez ve kimseye, bir şey yarattı denemez. Kur'ân-ı kerimde meâlen, (Her şeyi yaratan, yalnız Allahü teâlâdır) buyuruluyor. Bir âyet-i kerimenin meâl-i âlîsi, (Yaratan ve emreden yalnız Odur) ve Yasîn-i şerifteki bir âyet-i kerimenin meâl-i âlîsi ise şöyledir: (Yalnız O yaratıcıdır ve çok bilicidir.)