Amasyalı Pîr İlyâs Hazretleri
AKLÎ VE NAKLÎ İLİMLERİ ÖĞRENDİPir İlyâs, zamânındaki âlimlerden akli ve nakli ilimleri tahsil etti. Amasya müftiliği vazifesini yürüttü. Timûr Han Amasya'yı aldığı zaman, onu Azerbaycan'da bulunan Şirvân ahâlisinin istifâdesi için gönderdi. Ona ihtiyâcını karşılayabilecek kadar bir maaş verilmesini emretti. Bir müddet dergâhta kaldıktan sonra memleketi olan Amasya'ya döndü.
Hikmetli sözleri çoktur. Herkese nasihat ederdi. Kendisine gelip soranlara cevap verirdi. Bir gün sordular: "Hangi huylar mümini alçaltır?" Buyurdu ki:
"Çok konuşmak, kendisinde sır olarak bulunanları açıklamak ve herkesin sözünü kabul etmek insanı küçük düşürür."
"Allahü teâlâ bir kulu hakkında hayır murâd edince, onu dünyâ düşkünlüğünden kurtarır, dinde fakih kılar ve ona kendi ayıplarını görmeyi nasib eder."
"Üç haslet sâhibinin imânı kemâle ermiştir. Bunlar huzurda iken bâtıla sapmamak, kızdığı zaman haktan ayrılmamak, gücü yettiği halde haddi aşmamaktır."
"Dünyâ son durak ve geçici bir yerdir. İyiler ondan yüz çevirir, kötüler ona koşar. İnsanların kötüsü ona rağbet eden, iyisi ondan uzaklaşandır. Dünyâ kendine bağlanana sıkıntı verir, helâke düşürür. Boyun eğene hâinlik yapar. Zenginliği fakirlik, çokluğu azlıktır. Günleri gelip geçer."
DERS ESNASINDA VEFAT ETTİ
Kendisinden; "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa, onu görür. Kim de zerre mikdarı şer işlemişse onu görür" meâlindeki (Zilzâl sûresi: 7-8) âyet-i kerimesi sorulduğunda buyurdu ki:
"Kâfir olan bir kimse hayırdan zerre miktarı bir iş yapsa karşılığını dünyâdan ayrılmadan önce kendisinde veya ehlinde veya malında bulur. Karşılığını dünyâda görmesi kendisi için bir hayır değildir... Mümin kişi de şerden zerre miktarı bir iş yapsa, âhirete gitmeden onun cezâsını kendisinde, ehlinde ve malında görür. Böyle olması kendisi için şer değildir..."
Pir İlyâs hazretleri hak yolun bilgilerini ve güzel ahlâkı yayma vazifesiyle meşgûl iken, talebelerine ders verdiği esnada "Allah" diyerek Allahü teâlânın rahmetine kavuştu...