Başkasının Ayıbını Ifşa Etmemelidir
Sohbetlerinde buyurdu ki: Mümin olan kimse başkalarının ayıbını setredip, gizlemeli, onları ifşa etmemelidir. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Kim bir müminin ayıbını örterse, Allahü teâlâ da kıyamet gününde onun ayıbını örter." Kabahatleri ve noksanlıkları görmezlikten gelmek, daima iyi şeyleri görmek, güzel ahlaktır.
Haberde şöyle gelmiştir: Kıyamet gününde, birisinin Cehenneme atılması emrolunur. Cehenneme götürülürken, o şahıs Cehennem ateşinden kurtulma ümidi ile üç defa geriye dönüp bakar. Allahü teâlâ o kulunu geri çevirir. Ona; "Üç defa geriye dönüp niçin baktın?" buyurur. O da şöyle cevap verir: "Yolun üçte birine geldiğimde; "...Gerçekten Rabbin cezayı çok çabuk verendir. Yine şüphe yok ki, o çok bağışlayandır ve çok merhametlidir." (A'râf sûresi: 167) mealindeki âyet-i kerimeyi hatırladım. Yolun yarısına gelince; "Ve bir günah işledikleri veya nefslerine zulmettikleri zaman, Allahü teâlâyı anarak hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenleri (ki günahları Allahü teâlâdan başka kim bağışlayabilir?), hem de yaptıkları günaha bile bile ısrar etmemiş olanlar (var ya)." (Âl-i İmrân sûresi: 135) meâlindeki âyet-i kerimeyi hatırladım. Ümidim daha da kuvvetlendi. Yolun üçte ikisine gelince; "(Ey Resûlüm, tarafımdan kavmine) de ki: Ey (günah işlemekle) nefslerine karşı haddi aşmış kullarım! Allahü teâlânın rahmetinden (sizi bağışlamasından) ümidi kesmeyiniz. Çünkü Allahü teâlâ (şirk ve küfürden başka dilediği kimselerden) bütün günahları mağfiret buyurur." (Zümer sûresi: 53) mealindeki âyet-i kerimeyi hatırladım." Allahü teâlâ mağfiret ve rahmeti ile o kulu Cehennem azabından kurtardı.