Bedir Kahramanlarından Âsım Bin Sâbit
"Harbin icâbı budur..."Peygamber efendimiz bunu beğendiler ve buyurdular ki:
-Harbin icâbı budur. Bu tarzda çarpışılması lâzımdır...
Ve, öyle savaşıldı... Âsım bin Sâbit hazretleri bu gazâda Ukbe bin Ebi Muayt'i öldürdü. Bu Ukbe ki, Mekke'de Resulullah efendimizi boğmaya çalışmış azılı müşriklerden idi. Peygamberimizin hicreti üzerine "Ey Kusvâ adındaki devenin binicisi! Hicret edip bizden uzaklaştın. Fakat pek yakında beni atlı olarak karşında göreceksin. Mızrağımı size saplayıp, onu kanınızla sulayacağım. Kılıçla hiç örtülü yerinizi bırakmayacağım..." manasına gelen beyitler söyledi. Resulullah efendimiz onun bu sözlerini işitince şöyle dua ettiler:
"Allahım! Onu yüzükoyun, burnunun üzerine düşür!"
Ukbe bin Ebi Muayt, yenildiklerini anladığı zaman, kaçıp kurtulmak için atını sürdü. Fakat hayvan hiçbir şey yokken birden ürkmüş ve Onu yere vurmuştu. Abdullah bin Seleme de onu esir etmişti. Peygamber efendimiz, Âsım bin Sâbit'e, Ukbe'nin cezâlandırılmasını emretti. Ukbe dedi ki:
-Şunlar arasında neden bir tek ben cezâlandırılıyorum?
"Onun cezâsını ver!.."
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
-Allah ve Resûlüne olan düşmanlığından dolayı cezâlandırılıyorsun!
-Yâ Muhammed! Kavminden herkese yaptığını bana da yap. Onları öldürürsen beni de öldür. Onlara emân verirsen bana da emân ver. Onlardan kurtulmaları için para alırsan, benden de al!
Resulullah efendimiz Âsım bin Sâbit'e döndüler ve;
-Ey Âsım onun cezâsını ver! buyurdular.
Ukbe'nin cezâsı hemen verildi. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
-Vallahi; Allahı, Resûlünü ve Kitâbını inkâr eden, Peygamberini işkenceden işkenceye uğratan senden daha kötü bir adam bilmiyorum...