Belâ Olarak, Şöhret Insana Yeterlidir!
Bişr bin Hâris anlatır: Ebû Bekr bin İyâş'ın şöyle dediğini duydum: "Ey sağımda ve solumda bulunan Kirâmen kâtibin melekleri, benim için, Allahü teâlâya duâ ediniz. Çünkü siz, Allahü teâlâya benden daha çok ve daha iyi itâat ediyorsunuz, emirlerine uyuyorsunuz."
"Sükûtun en küçük faydası, sıkıntı ve belâlardan kurtarmasıdır. İyilik olarak, insana bu yeter. Fazla ve lüzumsuz konuşmanın en küçük zararı, şöhrettir. Belâ olarak, şöhret insana yeterlidir."
"Gençliğimde biri bana, dünyâya köle olmaktan kendini kurtar, âhirete yönel, dedi. Ben de ömrüm boyunca öyle yaptım."
"Dünyâ sevgisini kalbine dolduran kişinin bir dirhem dünyâlığı kaybolunca gündüzü kararır."
Ebû Bekr bin İyâş bir gün ağlayarak, şu beyti söyledi:
"Yaşım sekseni aştı, artık neyi arzu edeyim, neyi bekleyeyim. Seneler, peşipeşine gelip geçti. Beni yıprattı ve eskitti. Kemiklerimi inceltip, gözlerimi küçülttü. Zayıflıktan eski bir elbise gibi oldum."
Bir gün; "Ben seksen seneden beri Kur'ân-ı kerim okumaktayım." Yine bir defâsında; "Hasta olduğum zaman bile Kur'ân-ı kerim okumadığım hiçbir gecem geçmedi" demiştir.
Oğlu şöyle anlatır: Babamın ölümüne yakın yanında bulunuyordum. Onun durumu bana tesir edip, ağlamıştım. Ağladığımı görünce; "Niçin ağlıyorsun, evlâdım? Baban, bildiğin gibi, hayâtı boyunca kötülüklerden ve günahlardan uzak kalmaya çalışmıştır" dedi. Vefâtından evvel yine yanında ağlayan oğlu İbrâhim'e; "Yavrucuğum. Bu kadar ömrümü hep Kur'ân-ı kerim okumakla geçirdim. Üzülme, Allahü teâlâ benim için, böyle bir ömrü boşa çıkarmayacak, onun karşılığını verecek" dedi. 808 (H.193)'de Kûfe'de vefât etti...
Vefâtından sonra Heysem bin Hârice, gece rüyâsında Ebû Bekr bin İyâş'ı gördü. Önünde bir hurma tabağı vardı. Ona; "Ey Ebû Bekr! Beni dâvet etmiyor musun? Bilirsin ben hurmayı severim" dedi. O da; "Ey Heysem! Bu, Cennet ehlinin yiyeceğidir. Dünyâdakiler ondan yiyemez" deyince; "Bu mertebeye nasıl ulaştın?" dedi. Ebû Bekr bin İyâş da; "Bütün hayâtım boyunca, bir gecemi olsun, Kur'ân-ı kerim okumadan geçirmedim. Bundan dolayı Allahü teâlâ beni bu mertebeye kavuşturdu" cevâbını verdi.