Ben Şefaate Izinli Değilim

Ben Şefaate Izinli Değilim
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
Kıyâmet günü insanlar Arasat'ta toplanır. Bir kısmı diğerinin üzerine dalga vurur gibi, birbirlerine karışırlar. Mahşer halkı hep birden, Âdem aleyhisselâma gelirler, "Rabbinden bizim için şefaat dile!" derler. Âdem (aleyhisselâm), "Ben şefaate izinli değilim. İbrâhim aleyhisselâma gidiniz. O Allahü teâlânın Halilidir" der. İnsanlar ona gelirler. O da "Ben şefaate izinli değilim. Mûsâ aleyhisselâma gidiniz. O, Kelimullahtır" der. Ona gelirler. O da "Ben de şefaat edemem. Îsâ aleyhisselâma gidiniz. O, Rûhullahtır" der. Ona giderler. O da "Ben şefaate izinli değilim. Muhammed aleyhisselâma gidiniz" der. Mahşer halkı bana gelirler. Ben "Şefaat ederim" derim. Şefaat etmek için Rabbimden izin isterim, izin verilir. Hak teâlânın bana bildireceği hamdler ile hamd ederim. Sonra secde ederim. Hak teâlâ bana "Yâ Muhammed! Şefaat et, kabul olunur" buyurur. Ben "Yâ Rabbi! Ümmeti, ümmeti" derim. Sonra bana "Yâ Muhammed! Var, kalbinde arpa ağırlığında imânı olanı ateşten çıkar" buyurulur. Ben de gider, kimin kalbinde arpa ağırlığında imânı varsa, ateşten çıkarır geriye dönerim. Yine o hamdler ile hamd ederim ve secde ederim. Yine bana, "Yâ Muhammed! Söyle, işitilir, iste, verilir. Şefaat et, kabûl olunur" buyurulur. Ben "Ya Rabbi! Ümmetime rahmet et!" derim. O zaman, "Kalbinde zerre kadar veya hardal danesi kadar imânı olanları ateşten çıkar" buyurulur. Giderim, kalbinde zerre kadar imânı olanları ateşten çıkarırım. Yine dönerim, secdeye varır, niyaz ederim. Ve kalbinde zerre kadar imânı olanları ateşten çıkarırım. Yine döner, secdeye varır, niyaz ederim. "Git, kalbinde hardal danesinden de çok az imânı olanları da ateşten çıkar" buyurulur. Gider, böyle imânı olanları da ateşten çıkarırım. Dördüncü defa da Rabbimden, Lâ ilahe illallah diyenlere de şefaat etmemi isterim. Allahü teâlâ "Onları ateşten çıkarmak senin üzerine değildir. Fakat, İzzetim, Celâlim, Kibriyâm hakkı için onları elbette ateşten, çıkarırım" buyurur.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek