Benî Kureyzalı Zebir Bin Bata
Esirler arasında, Zebir bin Bata adında biri vardı. Ensardan Sabit bin Kays'a (radıyallahü anh) bir iyiliği dokunmuştu. Şöyle ki; cahiliye devrinde, "Buas günü", Sabit bin Kays, esir düştüğünde, Zebir bin Bata onu serbest bıraktırmıştı...Sabit bin Kays, onu hemen tanıdı ve yanına vararak;
"Beni tanıdın mı?" diye sordu. Zebir bin Bata:
"Tanımaz olur muyum? Sen Sabit'sin!" dedi. Sabit bin Kays:
"Vaktiyle bana uzatmış olduğun yardım eline şimdi mukabele etmek istiyorum" dedi. Bunun üzerine, Sabit bin Kays Peygamber efendimizin yanına geldi ve;
"Yâ Rasûlallah! Zebir bin Bata'nın bana iyiliği dokunmuştur. Buas günü esir olunca, beni kurtarmıştı. Ben onun iyiliğine mukabele etmek istiyorum. Onun kanını bana bağışlayıver?" dedi. Peygamber efendimiz;
"O, SANA BAĞIŞLANMIŞTIR!"
"O, sana bağışlanmıştır!" buyurdu. Sabit bin Kays, Zebir bin Bata'nın yanına geldi ve;
"Resûl aleyhisselam, senin kanını bana bağışladı!" dedi.
Zebir bin Bata:
"Ey Sabit! diğerlerine ne yapıldı?" diye sordu. Sabit bin Kays:
"Onlar öldürüldüler!" dedi.
Zebir bin Bata:
"Ey Sabit! Bunlardan sonra, yaşamakta hayır yoktur! Senin üzerinde bulunan iyiliğim hakkı için, beni o kavme hemen kavuşturmanı dilerim!" dedi.
Bu sözler üzerine, Sabit bin Kays Zebir bin Bata'yı Zübeyr bin Avvam'ın yanına götürdü. Zübeyr hazretleri de, onun boynunu vurdurdu...