Bi'r-i Mâune Şehitleri
Hepsi de "Eshab-ı suffe"den...Bunun üzerine Resulullah efendimiz, Ebû Berâ'nın yeğeni Âmir bin Tufeyl'e bir mektup yazdı. Amir, amcası adına kavmini idare ediyordu. Daha sonra Resulullah efendimiz, Münzir bin Amr başkanlığında Eshabından yetmiş kişilik bir heyet gönderdi. Bunlar "Eshab-ı suffe"den olup kurra idiler...
Heyet, Bi'r-i Mâune'ye varınca korkunç bir ihanetle karşılaştılar! Amir bin Tufeyl, Resulullah efendimizin göndermiş olduğu mektubu bile okumadan öğretmenlerin etrafını büyük bir ordu ile kuşatmıştı. Kendi kabilesi, Ebi Berâ'nın himayesine aldığı o rehberleri öldürmek istemediğinden, başka kabilelerden kuvvet toplamıştı...
Tuzağa düşen Müslümanlar kuşatıldıklarını anlayınca kılıçlarına sarıldılar ve:
-Biz, Resulullahın gönderdiği rehberleriz. Sizinle hiçbir ilgimiz yok, dedilerse de söz anlatamadılar. O mübarek zatların hepsi de;
"Allah'ım! Resulü'ne durumumuzu haber verecek senden başkasını bulamıyoruz, selamımızı ona sen ulaştır. Allah'ım! Resulün vasıtasıyla kavmimize haber ver ki; biz Rabbimiz'e kavuştuk. Rabbimiz bizden hoşnud oldu ve bizi de hoşnud kıldı" diyerek hallerini Allahü tealaya arz etmişler ve insafsız düşman kılıçlarıyla Rablerine kavuşmuşlardır...
"Hiçbiri sağ bırakılmadı!"
Allahü teala bu sevgili kullarının isteklerini yerine getirerek Hazreti Cebrail'i Peygamber efendimize göndermiştir. Cebrail aleyhisselam:
"Onlar Rablerine kavuştu. Rableri onlardan hoşnut oldu ve kendilerini de hoşnut kıldı" diye durumu Resûlullaha bildirmiştir.
Resûlullah efendimiz durumdan haberdar olunca çok üzüldü. Hemen bir hutbe irad buyurarak hadiseyi Eshabı kirâmına şöyle bildirdi:
"Kardeşleriniz müşrikler tarafından kuşatılıp şehit edildiler. Hiçbiri sağ bırakılmadı. Onlar Allahü tealadan hoşnut oldular, Allahü teala da onlardan hoşnut oldu..."