Bir Kavmin Efendisi, Onlara Hizmet Edendir
Güzel hâlleriyle meşhur olup, kerâmetleri görüldü. Dâimâ gözü yaşlı ve mahzûndu. Son zamanlarında yaptıkları duâlarında; "Yâ Rabbi! Beni Cehennem'inde yakma. Dünyâda yak. Âhirette merhâmet eyle" buyururdu. Duâsı kabûl edildi ve bir gece Tennur kenarında yatarken üzerine ateş düşüp çok yaşlı olması dolayısıyla bunu def edemedi ve mübârek vücutları yaralandı. Ertesi gün de vefât etti.
Bu mübarek zat, vefat etmesine yakın oğluna buyurdu ki:
Sevgili yavrum! Bir de şu faziletli ibâdete devâm etmeni vasiyet ederim. Bunu, sevgili Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerimde emir buyurdu. O ibâdet; gece namazı kılmaktır... Bunu sakın ihmâl etme. Cenâb-ı Hak gece namazı kılanlara târif edilmez ihsân ve nimetlerini vâdediyor. Sabah namazını kıldıktan sonra seccadeni toplayıp hemen kalkma. Allahü teâlânın zikri ile meşgûl ol. Güneş doğuncaya kadar buna devâm et. Bundan sonra günün bir parçasını insanlardan uzlet, ayrılık üzere geçirmeyi kendine vazife bil. İnsanlarla olmakta büyük belâ ve fitneler olduğu gibi, uzlette de birçok hayır ve bereketler vardır. Fakat uzlete çekilince şartlarına ve edeplerine dikkat gerekir. Yapılanlar, Ehl-i sünnet vel-cemâat âlimlerinin fıkıh ve ilmihâl kitaplarında bildirdiklerine uygun olmalıdır. Bunu, nefsin ve şeytanın müdâhalesi ile kirletmemelidir.
Son vasiyetim ise şudur: Dostlara hizmeti canına minnet bil. Çünkü hizmet, peygamberlerin sünnetidir. Hizmet et, fakat kendine hizmet ettirme. Çünkü Peygamber Efendimiz; "Bir kavmin, topluluğun efendisi, o topluluğa hizmet edendir" buyurmuştur. Yine; "Müminlere hizmet edenlere hesap yoktur, azap da yoktur" buyurdular... Bu vasiyetlerimi yerine getir. Muvaffakiyet, Allahü teâlâdandır.
Yâ Rabbi! Bize hizmetinin edeplerini, evliyâna, dostlarına ve takvâ sâhiplerine hizmet etmenin edeplerini öğret. Bizi bunlar ile rızıklandır. Yâ Erhamerrâhimin!..