Bir Mü’mine Kız Ve Bir Mübarek Baba
"O genci bekliyorum!.."Talebelerinden ve aynı zamanda damadı olan Safiyüddin bin Ebi'l-Mansûr anlatır:
"Hocamın sâlihâ ve evliyâ bir kızı vardı. Ben ona talebe olmadan önce talebelerinden çoğu o kızla evlenmeyi düşünmüşler. Hocam kerâmetiyle onların bu arzularını anlamış ve şöyle demiş:
"Bu kızım şu andaki talebelerimden hiçbiriyle evlenmeyecek. Bana talebe olacak ve kızımla evlenecek genci bekliyorum" demiştir.
Ben ona talebe olunca, bir gece rüyâmda hocamı görmüştüm. Bana; "Safiyüddin senin hanımın benim kızımdır" dedi. Uyanınca şaşırıp kaldım. Utancım sebebiyle bunu hocama anlatmam mümkün değildi. Anlatmasam olmazdı. Rüyâmı gizlemem de beni rahatsız ediyordu. Çünkü hocamdan hiçbir şeyi gizlemezdim. Ben bu hâlde ne yapacağımı düşünürken, hocam bana; "Rüyâda ne gördüysen anlat" dedi. Heybetli bir hâlde idi. Bir müddet sustu ve; "Ne gördüysen mutlaka anlatmalısın" dedi. Ben de rüyâmı aynen anlattım. Bana; "Evlâdım bu senin için takdir edilmiştir" dedi ve beni kızıyla evlendirdi.
Saliha bir hanımdı...
Kızı saliha bir hanımdı. Yüzünde velilik nûru parlardı. Kim görse evliyâ olduğunu nûrundan anlardı. Bu hanımdan olan evlâdımın her biri âlim ve faziletli kimseler oldu. Hocamın vefâtından sonra onunla uzun zaman saâdet içinde ömür sürdük. Keşfi çok kuvvetli idi.
Vefât edeceği zamânı ve vefât ettikten sonra vukû bulacak birçok acâib hâdiseleri bildirdi. Son nefesini verirken; "Ey mutmainne olmuş nefs! Râzı olmuş ve râzı olunmuş olarak Rabbine dön" meâlindeki âyet-i kerimeyi okuyarak rûhunu teslim etti...