Bir Testiye Bir Adam!
Ağlayarak dergâha gelirKüçük İbrahim ağlayarak hocasının huzuruna gelir ve durumu anlatır. Hocası sorar:
-Testini kıran atlıya sen bir şey söyledin mi?
-Hayır, der, hiçbir şey söylemedim.
-Çabuk git ve o adama bir-iki laf söyle!
Zavallı İbrahim, gider ve çeşmenin başında atını tımar etmeye başlayan adamın yanına varıp bekler. Fakat bir türlü terbiyesini bozup da; "Benim testimi niye kırdın zâlim adam" diyemez.
Dönüp geldiğinde hocası Fakirullah hazretleri sorar:
-Ona bir şeyler söyleyebildin mi evladım?
-Söyleyemedim efendim; niyetlendim, lâkin bir türlü ağır bir söz sarf edemedim! Hocası birden celallenir:
-Sana diyorum İbrahim! Çabuk git ve o adama bir şeyler söyle! Yoksa sonu felâket olacak!..
"Allahü teâlâ cezâlandırdı!"
İbrahim Hakkı bu defa kararlı olarak koşup çeşmenin başına gelir. Bir de bakar ki, testisini kıran adam, atının tekmeleriyle çeşmenin su dolu oluğuna yuvarlamış ve ölmüştür! Koşarak gelip, hocası İsmâil Fakirullah hazretlerine bu vahim vaziyeti anlatır. Hocası bu hâle üzülür:
-Vah vah! Bir testiye bir adam! Üzüldüm buna doğrusu! der. Huzurundakiler bundan bir şey anlamadıklarını söyleyince, büyük veli şöyle izah eder:
"O adam, İbrahim Hakkı'ya zulmetti. Zulme uğrayan da tek kelimeyle olsun mukabelede bulunmadı, zâlimi Allah'a havâle etti. Allahü teâlâ da onu cezâlandırdı. Şayet İbrahim Hakkı da onun zulmüne karşılık verip, ona bir şeyler söyleseydi, ödeşeceklerdi. Fakat İbrahim, büsbütün mazlum oldu. Bense ödeştirmek için uğraşıyordum, maalesef muvaffak olamadım!"