Birbirinizi Gıybet Etmeyiniz!
Gıybet, adam çekiştirmek demektir. Birisini gıybet etmek, ölmüş insanın etini yemek gibi olur buyuruldu. Hucurât sûresinde, onikinci âyetinde meâlen, (Birbirinizi gıybet etmeyiniz!) buyuruldu. Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendisine verilmesine sebep olur. Hadis-i şerifte, (Kıyâmet günü, bir kimsenin sevap defteri açılır. Yâ Rabbi! Dünyada iken, şu ibâdetleri yapmıştım. Sayfada bunlar yazılı değil, der. Onlar, defterinden silindi, gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı denir) ve (Kıyâmet günü bir kimsenin hasenât defteri açılır. Yapmamış olduğu ibâdetleri orada görür. Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır, denir) buyuruldu.
Ebû Hüreyre "radıyallahü anh" diyor ki: Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimiz ile oturuyorduk. İçimizden birisi kalkıp gitti. Yâ Resûlallah! Rahatsız olup gitti, denildi. (Arkadaşınızı gıybet ettiniz, etini yediniz) buyurdu.
Hazret-i Âişe "radıyallahü anha" diyor ki: Resûlullah efendimizin yanında, bir kadının uzun olduğunu söyledim, (Ağzında olanı çıkar!) buyurdu. Tükürdüm. Ağzımdan et parçası çıktı. Allahü teâlâ sıfatları, özellikleri, cisim şeklinde göstermeye kâdirdir. Gıybet, din kardeşinin, bir zimminin işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir.
Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma vahy eyledi ki: (Gıybet edip tövbe eden kimse, Cennete en son gidecektir. Gıybet edip, tövbe etmeyen kimse, Cehenneme en önce girecektir.)
Hadis-i şerifte, (Bir kimse için söylenen kusur, onda varsa, bu söz gıybet olur. Yoksa bühtân, yâni iftirâ olur) buyuruldu.
Dindeki kusurları söylemek, meselâ namaz kılmaz veya şarap içer veya sirkat eder veya söz taşıyıcıdır demek ve dünyadaki kusurlarını söylemek, meselâ sağırdır, şaşıdır demek, gıybet olur. Dindeki kusurları, onu kötülemek için söylenirse, gıybet olur. Onun ıslâhını düşünerek söylerse, gıybet olmaz.