Bizi, Hayır Duadan Unutmayalar
"Bismillâhirrahmânirrahim. Elhamdülillâhi vahdehû, vessalâtü alâ men lâ nebiyye ba'dehû şefi'inâ Muhammed sallallahü teâlâ aleyhi ve alâ âlihi ve sahbihi ve alâ cemi'il enbiyâ-i vel-mürselin. Estegfirullahel-azim ellezi lâ ilahe illâ hüverrahmânürrahim, el-Hayyül kayyûm ellezi lâ yemütü ve etûbü ileyhi Âmentü billahi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusulihi vel-yevmilâhiri ve bil-kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ velba'sü ba'del mevt, hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh...
Bu hakir-üt-taksir Tokat şehrinde tevellüd etmiştir ve hâlen İstanbul'da elli seneye varıyor ki yerleşmişim. İtikâdda mezhebim, Ebû Mansûr Mâturidi'dir ki Ehl-i sünnet vel-cemâat mezhebidir. Amelde mezhebim Hazreti İmâm-ı a'zam Ebû Hanife mezhebidir. Pederim Tokat'tan Hasan bin Ömer'dir. Ehibbâ ve eshâbıma vasiyetim oldur ki, bu abd-i pür kusuru hatırdan çıkarmayıp, hediye-i tilâvet-i Kur'ândan ve duâ-yı hayırdan unutmayalar ve yüz kuruş etyeb (helâl) malımdan techiz ve tekfinime ve yirmi iki kuruş iskât-i salâtıma sarf ideler... Ve ehlime vasiyetim budur ki, dostlarım ahvâline râzı olup, mahkeme-i kazaya varmayıp, rızâlaşalar ve mücâdele ve muhâseme etmeyeler. Cümlenin malûmudur ki, dünyâ fâni, âhiret bakidir. Zikrullaha ziyâde sa'y ve ihtimâm idüp çalışalar ki, muttali cem-i saadet oldur. Ve dahi sâhib-i firâset ve sâhib-i keşfdirler ki, Hak teâlâ onları benim hâlime muttali etmiştir. Onlar dahi evliyâullahtan olduğu malûmdur. Cümleye tayyib hatır ile helâl ettim, ilâ yevm-il-kıyâme, kimsede hakkım yoktur. Mürüvvet, kerem ve inâyet oldur ki, bilen ve bilmeyen dostlar dahi, âhiret hakkını helâl edüp, duâ-yı hayırdan unutmayıp, hayır ile şehâdet ide. Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim ve sallallahü alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellem ve alâ cemi'il enbiyâ-i vel-mürselin."