Bu Kartal, Bizlere Ibret Için Gönderildi

Bu Kartal, Bizlere Ibret Için Gönderildi
Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet olunur:
İsâ aleyhisselâm bir gün havârileriyle otururken, kanatları inci ve yakutlarla süslü bir kartal geldi, yanlarına kondu. Bu kartalın şimdiye kadar gördüklerine hiç benzemeyen, insanı büyüleyen bir güzelliği vardı. Îsâ aleyhisselâm "Bu kartala dikkat ediniz, kaçırmayınız. Muhakkak bizlere ibret için gönderildi" buyurdu. Biraz sonra kartalın üzerindeki deri soyulmaya ve o göz alıcı güzelliği gitmeye başladı. Öyle oldu ki içinden tüyleri dökülmüş siyah korkunç bir canavar çıktı. Herkes ondan korktu ve biraz önce sevip hayran kaldıkları o hayvandan tiksindiler. Bir müddet sonra bu hayvan, yakındaki suya doğru gitti. Kendini su ile yıkayıp temizledi ve eski güzelliğini elde etti. Tüyleri, göz alan kanatları inci ve yakutlarla dolu bir kartal hâline geldi... Bunun üzerine Îsâ aleyhisselâm havarilerine buyurdu ki: "İşte sizler için olan ibret bu idi." Havariler "Nasıl?" diye sorunca, "Bir mümin günah işlemeyip, Allahü teâlâya karşı olan kulluk vazifelerini yapınca, bu kartalın ilk hâli gibi güzel olur, herkes onu beğenir, ona gıpta eder (imrenir). Günah işleyip Allahü teâlâya âsi olduğu zaman üzerindeki güzellik gider, çirkinleşir. Mümin bu günahı, bu çirkinliği hakiki tövbe suyuyla yıkar yani tövbe ederse, kartalın yıkanıp güzelleştiği gibi güzelleşir. Çünkü Allahü teâlâ tövbe edenlerin tövbesini kabul eder."
Azrail aleyhisselâm, Hazreti Süleymân ile dost, arkadaş idi. Bir gün Süleymân aleyhisselâmın amcasının oğlu yanındayken ziyârete geldi. Ona bu kimsenin Azrail aleyhisselâm olduğunu söyledi. Bunun üzerine genç; "O bana çok dikkatli baktı, ondan korktum. Rüzgâra emret beni Hindistan'a atsın" dedi. Süleymân aleyhisselâm rüzgâra emretti. O genci Hindistan'a götürdü... Azrail aleyhisselâm Hazreti Süleymân'a geri geldiği zaman ona "Amcamın oğlunu korkuttun. Benden, rüzgârın kendisini Hindistan'a götürmesini istedi. Ben de rüzgâra emrettim, onu Hindistan'a götürdü." Azrail aleyhisselâm "Allahü teâlâ onun rûhunu Hindistan'da almamı emretti. Onu senin yanında görünce hayret ettim. Onun için dikkatli baktım. Hindistan'a gittim ve orada onun rûhunu aldım" cevâbını verdi.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek