Büyük Edip Ve Hatip Ebû Ali Sekafî
EN GÜZEL HASLETLER...Ona; kişi için en güzel hasletler nelerdir? denildi. O; "Kişi, şu dört hasletten gâfil olmamalıdır: İlki doğru söz, ikincisi doğru iş, üçüncüsü samimi dostluk, sonuncusu ise emânete riâyeti gözetmektir" buyurdu.
"Bir kimse âlimlerin sohbetinde bulunur, fakat onlara hürmet etmezse, ilâhi feyz ve bereketlerden mahrum kalır ve âlimlerdeki nûrlar, kendinde görünmez" buyurdu.
İlmi över, amellerin ihlâs ile yapılmasının fayda vereceğini söylerdi. Bunun için; "İlim; cehâlete karşı kalbin hayâtı, karanlığa karşı gözün nûrudur" buyurdu.
"Allahü teâlâ, amellerden iyi olanını, iyi olanının da ihlâslı, samimi olanını, samimi olanının da, sâdece sünnete uygun olanını kabûl eder."
BİR GÜNAHKÂRIN CENAZESİ
Ebû Ali Sekafi hazretleri anlatır: "Bir gün üç erkek bir kadın tarafından omuzlar üzerinde taşınan bir cenâze gördüm. Gittim cenâzenin kadın tarafından tutulan kolunu omuzuma aldım ve mezarlığa kadar götürdüm. Sonra cenâze namazını kılıp defnettik. Oradakilere;
-Size yardımda bulunacak bir başka komşunuz yok muydu? deyince;
-Vardı ama bunu hor ve hakir görüyorlardı, dediler. Ben yine;
-Peki ne yapmıştı? dedim. Onlar;
-Çünkü bu çok günahkârdı, dediler. Sonra oradan ayrıldık. Vefât eden kişiye acımıştım. O gece bir rüyâ gördüm. Rüyâmda biri yanıma geldi. Yüzü ayın on dördü gibi parlıyordu. Ayrıca çok kıymetli elbiseler giymişti ve tebessüm ediyordu. Kendisine; "Sen kimsin?" dedim. Bana; "Cenâze namazını kılıp defnettiğiniz, günahkâr kişiyim. Halk tarafından horlanmıştım. Lâkin Yüce Rabbim son ânımda bana merhâmet eyledi. Şimdi bu merhâmetin nimetleri içindeyim" diye cevap verdi.