Buhârâlı Velî Hâce Dehkân-ı Kılletî
Eski hocası tövbe etti!..Bu mübarek zat bir gece, kendisine hakâretlerde bulunan bu eski hocasının, çirkin bir günâh işlediğini, keşif yoluyla gördü. Ertesi gün karşılaştıklarında, o hoca yine ağır sözler söylemeye başladı. Bunun üzerine Hâce Evliyâ, o hocaya hitâben;
-Ey üstâd! Utanmaz mısın ki, gece şu çirkin günâhı işlersin, gündüz olunca da bizi hak yolundan döndürmeye çalışırsın! dedi.
O kimse, mahcûb oldu, utandı, kızardı, hiçbir şey söyleyemedi. Hâce Evliyâ'nın, Abdülhâlık-ı Goncdüvâni hazretlerinin sohbetinde bulunmakla, bu keşif ve kerâmet hâline kavuştuğunu, kendisinin, buna mâni olmaya çalışmakla çok büyük hatâ ettiğini anladı. Hâline tövbe etti ve hemen, Abdülhâlık Goncdüvâni hazretlerinin sohbetlerine koştu. Eski hâline pişmân olup, gayretle, sohbet ve hizmete devâm ederek evliyâlık hallerine kavuştu.
Hâce Evliyâ-i Kebir, Hâce Abdülhâlık-ı Goncdüvâni hazretlerinin huzûrunda, sohbet ve hizmetinde bulunmakla çok yüksek derecelere kavuştu. Onun, Ahmed Sıddik'tan sonra ikinci halifesi oldu. Pekçok talebe yetiştirdi.
Dört güzide talebeden biri...
Vefâtına yakın, kendisine halife olarak talebelerinden dört tânesini seçerek bildirdi. Bunların isimleri; Hâce Dehkân-ı Kılleti, Hâce Zeki Hudâbâdi, Hâce Sukümâni ve Hâce Garib'dir
Hâce Dehkân-ı Kılleti ölüm halinde bulunduğu için Hâce Evliyâ-i Kebir hazretleri kendisini ziyarete ve hatırını sormaya gittiler. Hâce Dehkân-ı Kılleti Buyurdu ki:
-Allahü tealadan dilemiştim ki, ölümüme ya?kın, dostlarından birini bana göndersin ve o dost göçeceğim zaman elimden tutsun...
Bu mübarek zat, bunları söyledikten sonra vefat etti...