"Bir adam, Allahü Teâlâ adına bir mabed inşa etmek istemektedir. Müslümanlar, böyle mukaddes bir iş için mülklerini satmaya seve seve razı oldular. Ancak bir Yahudi, bu teklifleri reddederek mülkünü satmıyor. Bu adam nasıl bir cezayı hak etmiştir?"Şeyhülislam cevabında:"Hiçbir cezayı hak etmemiştir. Zira kişler arasında fark olmaksızın, bütün mülkiyetler mukaddestir. Böylesine mukaddes bir kanununu çiğneyerek, Allahü Teâlâ adına bir mabed inşa etmek doğru olmaz"Kanun, çocuklarına, belki de ileride israf edilecek bir arsayı bırakmak isteyen Yahudi'nin arzusuna uygundu. Ancak Padişahlara tanınan bir hakka göre, ihtiyacı olan her evi kiralayabilir di. Bu yüzden, Yahudiyi ve mirasçılarını kapsayacak bir kontrat yapılması, mülkiyetin korunma sı ve ancak ondan sonra evin yıkılarak yerine camiin yapılması uygundu. Şeyhülislamın fetvası kelimesi kelimesine uygulandı.