Büyük Hadîs âlimi İmâm-ı Buhârî

Büyük Hadîs âlimi İmâm-ı Buhârî
Kıskananlar her zaman vardır!..
İmâm-ı Buhâri hazretleri ömrünün son yıllarında, Nişâbûr'a döndüğünde, ilimdeki üstünlüğünü bilenler etrafında toplanmıştı. İlim meclisine devâm edenlerin çokluğu ve gördüğü itibar, bâzı kimselerin kıskanmasına ve iyi olmayan tutum içine girmelerine yol açtı. Bundan dolayı Nişâbûr'dan ayrılıp, Buhâra'ya gitti. Buhâra'ya varınca vâli Hâlid bin Ahmed, İmâm-ı Buhâri'ye haber gönderip, eserlerini alıp, yanına gelmesini, onları bizzat kendisinden dinlemek istediğini bildirdi. Ayrıca kendi çocukları için husûsi hadis-i şerif dersi vermesini istedi. Bunun üzerine İmâm-ı Buhâri;
-Ben ilmi, emirin kapısına götürüp zelil etmem. Eğer ilmi istiyorsan, mescidde, yâhut evimdeki ilim meclisinde hazır bulun. Bu sözümü kabûl etmezsen, beni kürsüde ders vermekten men et de Allah katında mâzur olayım. Halbuki ben, Peygamber efendimizin; "Her kime bir ilimden sorulur, o da onu gizlerse, kıyâmet günü ateşten bir gem vurulur" hadis-i şerifi gereğince, ilmi gizleyemem, dedi.

"Yâ Rabbi! Beni tarafına al!"
Bunun üzerine vâli, İmâm'ın Buhârâ'dan çıkması emrini verdi. İmâm-ı Buhâri, vâliyi Allahü teâlâya havâle edip, Buhâra'dan çıktı.
İmâm-ı Buhâri hazretlerinin Buhâra'dan çıkış haberi üzerine, Semerkandlılar kendisini dâvet ettiler. Giderken yolda Semerkandlı bir topluluğun kendisini isteyip, bir kısmının istemediği haberini alınca, Hartenk'te akrabâlarının yanında kaldı. İnsanların bu hâlinden kalbi daraldı ve canı sıkıldı. Teheccüd namazından sonra ellerini açıp;
"Yâ Rabbi! Yeryüzü bu genişlikle bana dar oldu. Beni tarafına al!" diye duâ etti. O ay, orada hastalandı ve Ramazan bayramı gecesi vefât etti. Allahü teala şefaatine nail eylesin.

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek

Müftülük Görevini Kabul Etmeyen Zat!

Vehbi Tülek