Büyük Hadîs âlimi Mis’ar Bin Kedâm
Onu rüyâda gördüler...Mis'ar hazretlerini rüyâda gördüler, "en faydalı amel olarak neyi buldun?" dediler. "Allahü teâlâyı hatırlayıp, anmayı" cevâbını verdi.
Mis'ar hazretleri, hem hakkı ve doğruyu anlatır ve nasihatte bulunur ve hem de Allahü teâlâya ibâdet hususunda da gayretli ve ısrarlı hareket ederdi. Namazdan sonra insanın nefsi, şöyle şöyledir diye onun kötülüklerini şiirle dile getirirdi...
Bu mübarek zat, her gece, Kur'ân-ı kerimin yarısını okumadan uyumazdı. Bitirince hafifçe uyur, sonra değerli bir şeyini kaybedip, onu arayan kimse gibi korkarak yerinden kalkar, dişlerini misvaklar, abdestini alır, fecr doğuncaya (sabah oluncaya) kadar, kıbleye doğru dönüp tefekkür ederdi. Yaptığı işleri gizlemekte çok itina gösterirdi. Kıyâmet günü hatırına geldiği zaman ağlar, hattâ, orada bulunanlar onu teselli ederdi.
Mis'ar bin Kedâm hazretleri, annesine hizmet ederdi. Hatta buyurdu ki: "Eğer annem olmasaydı, zaruret olan ihtiyaçlar dışında mescidden ayrılmazdım..."
Bu mübarek zat, namaz kıldığında, oturduğunda, kısaca, her zaman ağlardı.
"Niçin ağlıyorsun ey Mis'ar?"
Süfyân-ı Sevri hazretleri onun ölüm hastalığı zamanında yanına girdiği zaman, o yine ağlıyordu.
-Ey Mis'ar niçin ağlıyorsun? Vallahi ben şu anda ölmek isterdim, deyince Mis'ar hazretleri;
-O zaman sen ameline güveniyorsun. Fakat ben, sanki bir dağın tepesindeyim, nereye düşeceğimi bilmiyorum, dedi.
Bu söz üzerine, Süfyân-ı Sevri hazretleri çok ağladı ve;
-Senin, Allahü teâlâdan korkman, benden daha fazla, ey kardeşim, dedi.
Süfyân-ı Servi hazretleri ondan bahsederken künyesiyle "Ebû Seleme" der, ismiyle (Mis'ar) demekten hayâ ederdi...