Büyük Mutasavvıf Senâullah-i Pânî-pütî

Büyük Mutasavvıf Senâullah-i Pânî-pütî
"Şahsıma âit vasiyetim..."
Şahsıma âit vasiyetim şudur ki: Techiz, tekfin, gasil ve definde sünnet-i seniyyeye uyulacak. Hocam Mazhar-ı Cân-ı Cânân'ın lütfedip verdikleri iki bez ile kefenlesinler. Cenâze namazımı kalabalık bir cemâat ile Hâfız Muhammed Ali veya Hâkim Sekhâ veya Hâfız Pir Muhammed gibi sâlih bir imâm ile kılsınlar. Kelime-i tevhid, salevât-ı şerife, Kur'ân-ı kerim hatmi, istigfâr ve fakirlere gizli olarak helal maldan sadaka vermek sûretiyle bu fakire imdâd ve yardım ediniz...
Vefâtımdan sonra borçlarımı ödemekte çok gayret gösteriniz...
Geride kalanların faydası için olan vasiyetim de şudur ki: Dünyâya fazla kıymet vermeyiniz. İnsanlar çoğunlukla çocukluğunda ve gençliğinde ölmektedirler. Yaşlanan pek azdır. Hepsinin ömrü kısa süren bir sabah rüzgârı gibi geçmektedir. Nereye gittiğini bilmezler. Kalan ise bitmeyecek olan âhiret işleridir. Bu dünyâ lezzetleri sıkıntı çekmeden ele geçmiyor. O da az bir şeydir. Bu geçici ve az bir şey olan lezzetlere dalıp, ebedi lezzeti, âhiret saâdetini, Allah korusun elden kaçırmak ve ebedi felâkete düşmek ahmaklıktır...

"Maksadı âhiret olanın..."
Din ve dünyâ faydası bir araya geldiği zaman, tercihini din menfaatini öne almakta kullan. Dünyâda zâten takdir edilen şey insana ulaşır. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; (Bütün maksatlarını tek bir maksad edinenin, yâni; maksad ve düşüncesi âhiret olanın dünyâsına Allahü teâlâ kefildir) buyurdu... Dünyâyı tercih eden, önde tutanın eline bâzan dünyâ da geçmez. Nitekim zamânımızdaki insanlarda bu hal çok görülmektedir..."

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek