Büyük mutasavvıf Abdullah Ayderûs

Abdullah Ayderûs hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Tam ismi, Abdullah bin Ebû Bekr bin Abdürrahmân es-Sekâfî el-Ayderûs’tur. Künyesi “Ebû Muhammed”dir. 1408 (H.811) senesinde doğdu.
Abdullah Ayderûs hep nefsine karşı çıktı. Yedi sene orucunu yedi hurma ile açtı ve başka bir şey yemedi. Çok açlık çekti. Annesi yemek yemesini ister, o da muhâlefet edemezdi. Fakat nefsi pay çıkardığı için bundan vazgeçti. Yirmi sene bir yatakta yatıp uyumadı. Dört bir taraftan gelen talebeler kendisinden fıkıh, tefsîr, hadîs ve tasavvuf yolunu öğrendiler...

ÇOK CÖMERT BİR ZAT İDİ
Abdullah Ayderûs, cömert, ikrâm sâhibi bir zat idi. Bütün malını, mülkünü Müslümanlara tahsis ederdi. Herkese durumuna göre muâmele eder ve herkesin seviyesine inerdi. Konuştuğu kimse onun en çok kendisini sevdiğine inanırdı. Sohbetlerinde devlet ileri gelenleri bulunurdu.
Bu mübarek zat, İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin İhyâu Ulûmiddîn kitabını çok okurdu. Neredeyse ezberlemişti. Bunu talebelerine de tavsiye ederek; “Bizim için kitap ve sünnetin dışında bir yol, bir usûl yoktur. Bu yolu da musanniflerin efendisi, müctehidlerin sonuncusu, Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmiddîn adlı eserinde açıklamşıtır. Bu eser, Kitab (Kur’ân-ı kerîm), Sünnet (hadîs-i şerîfler), tarîkat ve hakîkatin açıklamasından ibârettir” buyururdu...

“ARTIK BU DİYÂRA DÖNMEYİZ!”
Abdullah Ayderûs hazretleri, vefâtı yaklaştığında talebelerine, sevdiklerine tavsiye ve nasîhatte bulundu. Oğlu Ebû Bekr’i yerine vekil tâyin etti. Diğer çocuklarına; “Artık bu diyâra dönemeyiz” dedi. Hazırlık yaparak yolculuğa çıktı. Uğradığı her köyde halka nasîhat etmek için bir müddet kalırdı. Şuhr denen şehre vardığında bütün halk onu karşılamak üzere yola çıktı. Burada bir ay kadar kaldı. Pazartesi ve perşembe günleri vaaz ve nasîhatlerde bulunurdu. Sonra ayrıldı. Yolda rahatsızlandı. Yanındakilere, dostlardan, vatandan ayrı kalmak ile ilgili kasîde okumalarını emretti. Yemen’in Terim şehrine vardığında 54 yaşında iken 1460 (H.865) yılında vefât etti. Zembîl Kabristanına defnedildi...

Toplam Görüntülenme: 1722

Yayın tarihi: Cumartesi, 17 Mayıs 2008

Bunları okudunuz mu?