Büyük Velî Seyyid Ali
FİTNE ATEŞİNİ SÖNDÜRDÜ...Seyyid Ali bin Yahyâ, Karyetük Hasen beldesinde büyük bir dergâh yaptırdı ve ilim öğretmekle meşgûl oldu.
519 (m. 1125)'da Vâsıtıyye denilen bölgede, Ehl-i sünnet düşmanları büyük bir fitne ve fesâd meydana getirdi. Halk, bundan çok rahatsız oldu. Durumu gidip, Seyyid Ali Ebü'l-Hasen el-Hüseyni hazretlerine arz ettiler.
Seyyid Ali hazretleri, derhal o belde halkının yardımına koştu. İlim ve edeb öğretti. Ehl-i sünnet düşmanları olan kimselere hakikati anlattı. Münâkaşayı kendilerine iş edinmiş Ehl-i sünnet düşmanları, kuvvetli deliller karşısında cevap veremeyip perişan oldular. Fakat azgın ve taşkın bir grup olan münâfıkların boş durmayacağını ve bazı varlık ve mevki sahiplerini kandırıp arkalarına alarak fitnelerine devam edeceklerini, firâsetiyle anlayan Seyyid Ali hazretleri, Bağdad'a gidip Emir Mâlik bin el-Mesib ile görüştü. Hânesinde misâfir oldu. Daha sonra Halife Müsterşid Billah Abbasi ile görüşüp, Ehl-i sünnet düşmanlarının, Müslümanların temiz i'tikâdlarını bozduğunu, azgınlık ve taşkınlık yaptıklarını, zararlarını, teferruatlı bir şekilde ona anlattı.
HALİFE MAZERET BİLDİRDİ!..
Halife Müsterşid, Seyyid Ali hazretlerine gereken hürmet ve saygıyı göstermekle birlikte, bir mes'eleden dolayı hemen o fesâd grubunun üzerine gidemeyeceğini bildirdi. Mazeret gösterdi. Bu sebeble Seyyid Ali Ebü'l-Hasen hazretleri, gayet üzüntülü olarak geri döndü. Bir hafta sonra hastalandı ve vefât etti. Cenâze namazı kılınıp, mübârek naaşı, Bağdad'da "Re's-ül-karye" mahallesindeki kabrine defnolundu. Üzerine bir kubbe yapıldı. Daha sonra da, yanına bir hânegâh ilâve edildi.
Sultan İkinci Abdülhamid Hân, bu türbeyi ve yanındaki hânegâhı gayet güzel bir şekilde tamir ettirdi. Müderris ta'yin edip, buradaki talebe ve hizmetçilerin her türlü yiyecek, içecek, giyecek ve ihtiyâçlarının karşılanması için ferman çıkardı. İlme ve âlime hizmeti sebebiyle, Allahü teâlânın sevdiği kullarının hayır duâsını kazanmış oldu.