Çehrin Kalesi Ve Mevlana

Çehrin Kalesi Ve Mevlana
Sevdiği ve güvendiği Fevzi Efendiye durumunu arz edip, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi'nin ahvâlini anlatmasını istedi. O da bildiği kadar anlattı. O güne kadar tasavvuf ehlinin sohbetlerine katılmamış olan Sâkıb Dede'de tasavvufa karşı bir sevgi ve meyl hâsıl oldu. Gece rüyâsında şunları gördü: Çehrin Kalesinin semâsında bir kubbe vardı. Burada evliyâ zâtlar gömülüydü. O kubbeden Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi çıkıp, koltuğunda bulunan kopcayı Sâkıb Dede'ye eliyle işâret etti. Sâkıb Dede; "Peki efendim." deyip süratle yanına vardı. Elini öpüp, emirlerini, ne buyuracaklarını beklediği sırada o zât; "Ey genç! Ben seni kabûl ettim." dedikten sonra mevlevi elbisesi giydirdi ve; "Senin dünyevi bir işin yok." buyurdu. Ertesi gün rüyâsını Fevzi Efendiye anlattı. O da rüyâsını tâbir etti ve bundan sonra mevlevi olduğunu söyledi.

Allah Korkusu Olanın Dilinden Lüzumsuz Bir Kelime Çıkmaz!

Vehbi Tülek

Dünyâlık Için Gazâya Gidene Ecir Yoktur!

Vehbi Tülek

Akıl, En Güzel Ziynet, Ilim En Şerefli Meziyettir

Vehbi Tülek

Gerçek Dost, Sana Nasihat Edendir

Vehbi Tülek

Sabır, Insanların En Şerefli Ahlâkıdır

Vehbi Tülek