Cemal Halveti'nin Medine Yolculuğu
HALK, KORKU VE PANİK İÇİNDEYDİHer gün birkaç kişi taun hastalığından dolayı hayatını kaybederken, kısa aralıklarla da İstanbul sallanmaya devam ediyordu. Bu durum bir yıldan fazla sürünce, halktaki korku ve panik en üst seviyeye ulaştı.
Devrin âlimleri, İstanbul'da bir toplantı yaptılar ve şöyle bir sonuca vardılar:
"Umumi bela ve musibetlerin gelmesine sebep, ekseriyetin hatalarıdır. Hataların af edilmesi için istiğfar gerekir, halk topluca tövbe istiğfarda bulunacak..."
Bu toplantıda alınan bir başka karar da; devrin tasavvuf büyüklerinden Cemal Halveti hazretleri dua ile görevlendirilir. Bu zat, Medine'ye gönderilecek, Resûlullah'ın manevi huzurunda dua edecektir.
Cemal Halveti hazretleri hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkar. Kervan Gebze'de mola vererek, civardan katılacakları beklerken, kervandakiler de son hazırlıkları yerine getirir. Bir hafta kadar Gebze'de kalınır. Tam hareket edecekleri sırada, İstanbul'dan Bursa'ya gitmekte olan ulak kervanın yanından geçerken selam verir aralarında şöyle bir konuşma geçer.
Kervancıbaşı ulağa sorar:
-İstanbul'dan yeni bir haber var mı?
-Son bir hafta içinde İstanbul'da zelzele olmadı. Taun hastalığı da hız kesti, daha önce bir günde ölen insan, şimdi bir haftada öldü, musibetler İstanbul'un üzerinden kalkıyor...
BİR DAHA GERİ DÖNMEZ!..
Bu haber kervanda duyulunca, sevinç yaşandı. Cemal Halveti hazretleri haberi duyunca, secdeye kapandı. Uzun secdesini gözyaşları ile süslüyor, hıçkırıkları çadırının dışından duyuluyordu. Kervancıbaşı, Cemal Halveti hazretlerinin yanına gider;
-Efendi hazretleri! Niçin ağlıyorsunuz, ne güzel haber aldık. Sevineceğiniz yerde ağlıyorsunuz, der. Halveti hazretleri;
-Ben de o haber için ağlıyorum. Ben ne günahkâr adamım ki şehirden ayrılınca musibetler durmuş. Demek ki bela ve musibetlerin sebebi bu günahkârmış, günahlarım için ağlıyorum...
Ve kervan Medine'ye varır... Cemal Halveti hazretleri Resûlullah'ın huzurunda gözyaşı döker. Bir daha geri dönmez ve orada vefat eder...