Cemâlüddîn Yûsuf Erdebîlî

Cemâlüddîn Yûsuf Erdebîlî

Oruç altı şey ile tamâm olur: Bütün kötülenen ve mekrûh olan şeylerden gözü sakındırmaktır. Dili gıybet, yalan, koğuculuk, ağız bozukluğu, kaba söz ve mücâdeleden korumak, zikir, tesbih ve Kur'ân-ı kerim okumakla meşgûl etmektir. Dilin orucu budur. Kulağı, dinen dinlenmesi haram olan her şeyden muhafaza etmektir. Konuşulması yasak olan her şeyin, dinlenmesi de haramdır. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifte; "Gıybet eden ve dinleyen, günahta ortaktırlar" buyurdu. El ve ayak gibi diğer uzuvlarını, günah ve kötü şeylerden, midesini iftar vakti şüpheli şeyleri yemekten korumaktır. Yoksa, günah olan şeylerden sakınmadıktan sonra, orucun hiçbir sevâbı kalmaz. İftar vakti, karnını şişirinceye kadar yememelidir. Çünkü, orucun rûhu ve onun sırrı, kötülüklere düşmekte şeytanın yardımcısı olan kuvveti zayıflatmaktır. İftardan sonra, kalbinin ümid ile korku arasında olmasıdır. Çünkü oruçlu, orucu kabûl edilip, Allahü teâlânın yakın kullarından mı, yoksa orucu kabûl edilmeyip, Allahü teâlânın sevmediği ve râzı olmadığı kullarından mı oldu, bilemez. Fakat bu ikisinden birisinin doğru olduğu muhakkaktır.
Bilinmelidir ki, fıkıh âlimleri, orucun sahih olması için birtakım zâhiri şartlar bildirmişlerdir. Âhıret âlimleri ise, orucun sahih olması ile, orucun fıkıh kitaplarında bildirilen zâhiri şartları yanında orucun Allahü teâlânın indinde kabûl olmasını, orucun kabûl olması ile de maksûda erişmeyi kasdediyorlar. Bu ise, şehvetlerden sakınmakla meleklere benzemektir. Çünkü melekler, şehvetlerden münezzehtirler. İnsanın mertebesi, hayvanların mertebesinden yüksektir. Çünkü insanlar, akıl nûru ile şehvetlerini kırmak gücüne sahiptirler. Fakat insanlar, meleklerin mertebesinden aşağıdadır. Çünkü insanlarda şehvet vardır. İnsanlar, şehvetleriyle mücâdele etme durumundadırlar. Şehvetlerine düşkün oldukları zaman, esfel-i sâfiline düşerler, şehvetlerini kırdıkları zaman, a'lâ-i illiyyine çıkarlar.

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek