Çerkez Hasan Bey
Ona haddini bildirecekti!Çerkez Hasan Bey, Hüseyin Avni Paşa'ya haddini bildirmeye karar verdi! Abdülaziz Han'ı şehid ettiren paşalar, başarılarının zevki içinde bazı meseleleri görüşmek için 15 Haziran gecesi Midhat Paşa'nın Bayezıt'taki konağında toplanmışlardı. Hasan Bey, Midhat Paşa'nın konağına rahatlıkla girdi. Elinde tabancalarından biri olduğu halde kabinenin toplantı yaptığı salona daldı. Aynı zamanda tabancasını ateşleyerek Hüseyin Avni Paşa'yı vurdu. Orada bulunan diğer paşalar korku içinde bitişik odaya sığınırlarken, Avni Paşa'yı öldürdükten sonra salona dönen Hasan Bey, Hariciye Nazırı Raşid Paşa'yı da öldürdü. Midhat ve Ahmed Paşaları da öldürmek için sığındıkları odanın kapısını omuzladı. Bu sırada Hasan Bey, karakoldan gelen askerler tarafından yaralı olarak yakalandı. Bahriye Kolağası Şükrü Bey tarafından ağır şekilde tahkir olunması üzerine, çizmesinde sakladığı küçük tabancasını çıkarıp onu da öldürdü...
Çerkez Hasan bu vakada beş kişiyi öldürdü. Yakalandıktan sonra Süleymaniye Kışlası'na götürüldü. Kısa süren duruşmadan sonra, idama mahkum edildi. Sorgusu sırasında;
"Nefsim için bu işi yapmadım, millet için yaptım. Gayem; bundan sonra kimse Padişah hal etmek falan gibi şeylere cesaret edemesin" demiştir.
Edirnekapı'ya defnedildi...
Çerkez Hasan Bey, ertesi gün Bayezıt Meydanında idam edildi. "Kinim dinimdir!" diyecek kadar kindâr olan Hüseyin Avni Paşa'nın ölümü halk arasında sevinçle karşılanırken, Çerkez Hasan Bey'e o nisbetle acı duyuldu.
Edirnekapı'ya defnedilen Çerkez Hasan Bey'in mezâr taşında şunlar yazıyor:
"Ümerâ ve guzât-ı çerâkiseden İsmâil Beyin oğlu olup, Harb Okulunu bitirip, kıdemli yüzbaşı rütbesindeyken genç yaşında velinimeti uğrunda fedâ-yı cân eden Çerkez Hasan Beyin kabridir."