Cezûlî Ve Saliha Hanımı

Cezûlî Ve Saliha Hanımı
"SALEVÂT-I ŞERİFE OKUMAKLA"
Muhammed Cezûli hazretleri, bir gün bir kuyu başına abdest almak için uğradı. Kuyunun yanında su çekmek için kova ve ip yoktu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Bir kız, onun bu hâlini yüksekçe bir yerden gördü ve ona şöyle dedi:
"Sen kimsin ve niye şaşırdın?" Muhammed Cezûli kendisini tanıttı ve hâlini bildirdi. Kız gelip kuyuya seslendi. Allahü teâlânın izni ile su, kuyudan taşıp dışarıya akmaya başladı. Muhammed Cezûli abdest aldıktan sonra kıza;
"Sen bu kerâmete hangi amelin sebebi ile nâil oldun?" dedi. Kız da;
"Resûl-i ekreme salevât-ı şerifeyi çok getirmekle ve salevât okumaya devâm ederek kavuştum" diye cevap verdi. Muhammed Cezûli, bu duruma hayret ederek;
"Acabâ hangi salevât-ı şerifeyi okumaya devâm etsem?" diye düşünmeye başladı... O gece, bu düşünceden dolayı uyuyamadı. Bu düşünce içerisinde yatarken, hanımı yatağından kalktı. En güzel elbisesini giyip, evden dışarı çıktı. Bunu görünce, hanımının bu saatte nereye gittiğini merak ederek arkasından o da dışarı çıktı ve onun deniz kıyısına doğru gittiğini gördü. Önünde ve ardında birer arslan ona bekçilik ediyordu. Hanımı kıyıya varınca deniz üzerinde yürümeye devâm etti, sonunda küçük bir adaya ulaştı. Orada abdest alıp, namaz kılmaya başladı. İbâdetten sonra, yine su üzerinde yürüyerek kıyıya geldi...

"İZİN OLURSA CEVAP VERİRİM!"
Muhammed Cezûli daha önce eve gelip, uyuyor gibi göründü. Hanımı, eve gelip elbiselerini değiştirip, yattı. "Hanım bunu her gece mi yapıyor?" diye düşünerek, üç gece onu gözetledi. Hanımının her gece böyle yaptığını gördü. Üçüncü gecenin sabahında, bu durumu hanımına sordu. Hanımı ona;
"Siz, bu işe şimdi mi vâkıf oldunuz? Uzun senelerdir ben böyle yapıyorum" dedi. Bunun üzerine Muhammed Cezûli;
"Acabâ, bu kerâmete ne sebeple kavuştunuz?" diye sorunca, hanımı;
"Resûl-i ekreme salevât-ı şerife okumayı hiç bırakmadım. Nimete bu yüzden kavuştum" dedi. Muhammed Cezûli;
"Devâm ettiğiniz bu salevât-ı şerife hangisidir?" diye suâl etti. Hanımı cevap vermedi. Isrâr edince;
"Bu gece istihâre edeyim, izin olursa, cevap veririm" dedi. Bakalım izin verilecek mi? O da yarına..

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek