Çolak Hasan

Çolak Hasan
Ordu bozuluyor muydu?!.
Bu sırada ordunun geri hizmetini görmekle vazifeli olanlar mutfak çadırının önünde toplandılar. Hasan, bir kolu çolak olduğundan, Yeniçeri Ocağına alınmamıştı. Bunun için hep üzülürdü. İşte bu Çolak Hasan o anda mutfak çadırından ayrılmış, içi giderek savaş alanının yakınlarından çarpışmaları seyrediyordu. Ordunun bozulmaya yüz tuttuğunu görünce, hemen koşarak mutfak çadırının önünde toplanmış olan kalabalığın karşısında nefes nefese durdu. Onlara;
-Bre ne durursunuz? Düşman, Sultanımızın otağına saldırıyor. Ellerimiz bağlı bekleyemeyiz! diye bağırdıktan sonra mutfak çadırına girerek, direklerden birinde asılı olan baltayı sağlam eliyle kaptığı gibi ileri atıldı. Bu hareket oradakileri coşturdu. Herkes ne bulduysa eline alarak Çolak Hasan'ın peşine takıldı. Kiminin elinde bıçak, kiminin elinde satır, kiminde de kepçe vardı...
Çolak Hasan, Sultanın çadırına iki metre yaklaşmış olan düşmana baltasını öyle savurdu ki, keferenin zırhı göğsünden parçalandı. Bir anda düşman neye uğradığını anlayamadı. Kafalarına yedikleri kepçeler ve satırlarla paniğe kapıldılar!..

Düşman askeri dağılmıştı!..
Tepenin üzerinde hadiseyi seyretmekte olan Hoca Sadeddin Efendi, yanında bulunan Cağaloğlu Sinan Paşaya;
-Düşmanın bu şaşkınlığından istifade ediniz. Ne duruyorsunuz! diye bağırdı. Savaş bir anda tam tersine dönmüş, düşman askeri dağılmış ve kaçmaya başlamıştı...
Az önce zafer naraları atan ağzı salyalı kefereler her şeylerini bırakarak kaçıyorlardı. Fakat zaferin kazanılmasında büyük rol oynayan Çolak Hasan ağır yaralıydı. Sultanın çadırına getirildi. Bir ara gözlerini açtı. Çadır kapısından Padişahın girmekte olduğunu görünce;
-Çok şükür Padişah otağına düşman giremedi, diyerek son nefesini verdi...

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek