Dâvûd-i Tâî

Dâvûd-i Tâî
Kalbine bir ateş düştü!..
O andan itibaren dünyâya karşı sevgisi azaldı. Kalbine bir ateş düştü ve İmâm-ı A'zam Ebû Hanife hazretlerinin derslerine devâm etti. Başta fıkıh olmak üzere bütün akli ve nakli ilimleri tahsil eden Dâvûd-i Tâi, yüksek bir âlim oldu. Fıkıhta ictihâd derecesine ulaştı, hem de zamânındaki tasavvuf ehli veli zâtların sohbetlerinde bulundu. Ayrıca; "Silsile-i aliyye" adı verilen ve insanlara İslâm dininin emir ve yasaklarını anlatıp onların dünyâ ve âhirette saâdete, kurtuluşa ermelerine vesile olan büyük veliler zincirinin dördüncüsü olan Câfer-i Sâdık hazretlerinin sohbetinde de bulundu...
Dâvûd-i Tâi'yi vefâtından bir gün önce ziyâret eden zât şöyle anlatmıştır:
"Hazret-i Dâvûd'un hastalandığını duydum ve ziyâretine gittim. Hava çok sıcaktı. Evine geldim, yastık olarak kullandığı bir kerpicin üzerine başını koymuş, hem çok ıstırap çekiyor, hem de Kur'ân-ı kerimden, Cehennem ateşi geçen bir âyet-i kerimeyi okuyor, onu durmadan tekrar ediyordu.
-Açık havaya çıkarayım ister misin? dedim. Cevâben;
-Hayâtımda nefsim, bana hiçbir isteğini kabûl ettirememiştir. Nefs için, böyle bir şey istemekten Allahü teâlâya sığınırım. Ben ölünce, şu duvarın arkasına gömünüz ki beni kimse görmesin. Sağlığımda uzlet ve yalnızlıkta idim, ölünce de öyle, kimsenin görmediği bir yerde yatayım... Sana da hakkımı helal ettim, dedi...

Rûhunu secdede teslim etti!
Bu mübarek zat, vefât ettiği gece sabaha kadar Kur'ân-ı kerim okumuş, duâ ve zikirde bulunmuş, uzun uzun ağlamıştı. Namaz kılarken uzun rükû ve secdeler yapmıştı. Uzun müddet başını seccadeden kaldırmadığını gören annesi merak edip yanına vardığında, rûhunu Hakk'a secdede teslim etmiş olduğunu gördü...

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek

Amellerin En Iyisi, Insanın Kendini Hesâba Çekmesidir

Vehbi Tülek