Din Ilimlerinin En Mühimi Fıkıhtır
Kulda bulunan yüksek mertebelerin en üstünü, kazandığı derecelerin en şereflisi din ilmidir. Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "İlim ile yapılan az amel, çoktur. Cahillikle yapılan çok amel, azdır." Yine Resûl-i ekrem efendimiz bir hadis-i şerifte "Âlimin, bilgisiz abidden üstünlüğü, benim sizin en aşağınızdan üstünlüğüm gibidir" buyurdu.
Herkesin ihtiyâcı olduğu kadar ilim öğrenmesi, İslamın farzlarından biridir ve farz-ı ayndır. İnsan lüzumlu imân, ibâdet ve ahlâk bilgilerini öğrenmekle ma'rifetullaha, Rabbini tanımaya yönelmiş olur. Açık alâmetler ve nâtık şâhidlerden Allahü teâlâyı tanıtan deliller bulur. Allahü teâlânın insanlara, nefislerinde, mallarında, gece ve gündüzde emrettiği farzlar öğrenilir. Allahü teâlânın emrettiği farzları yaparken, Resûlullahın sünnetlerini de öğrenmek ve yapmak gerekir. Farzlar, en adâletli yolda ve en iyi istikâmette yapılmalıdır. Bu da ancak Allahü teâlânın en güzel edeple edeplendirdiği, en temiz ahlâklı Sevgili Peygamberinin sünnetine uymakla olur.
İnsanın ihtiyâcı olduğu din ilimlerinin en mühimi fıkıh ilmidir. Buna ilm-i yakin, ihlâs, zühd, tevâzu, nasihat ve ahlâk ilimleri de dâhildir. Caiz olma, fâsid olma, helâl, haram, mekrûh, müstehab gibi ahkâm-ı şer'iyye de dâhildir. Yine bunlara iffet, rıfk, vekar, hayâ da dâhildir. Cömertlik, güzel tedbir almak, din işlerini düşünerek yapmak ve ciddi olarak başlayıp devam ettirmek, düşmanları yumuşaklıkla idâre etmek, halkın eziyetlerine katlanmak, akrabayı ziyâret etmek de din ilimlerine dâhildir.
Herkese iyilik etmek, geçimi dar olanlara yardımda bulunmak, zalimi bağışlamak, kendisine kötülük yapanlara da iyilik etmek din ilimlerinden ve gereklerindendir. Başkalarına el ile, dil ile ve kalp ile eziyet etmekten çok sakınmalıdır.