Dinlerin En Hayırlısı Ve Ümmetlerin En Üstünü

Dinlerin En Hayırlısı Ve Ümmetlerin En Üstünü
"Allahü teâlâya hamd olsun. O, ötelerin ötesidir, hiçbir şeye benzemez, başlangıcı ve sonu yoktur. Bakidir. İsim ve sıfatlarıyla kendisini, evliyâsına tanıtmaktadır. Veli kullarının sırlarını ve ruhlarını, kendisine yaklaştırmaktadır. Dostlarının gönüllerini kendine çevirmektedir. Merhamet ederek evliyâsını kendine çeker. Onların sırlarını nefsâniyet kirlerinden temizler. Onları kendine itaat ettirerek yükseltir.
Sevdiği kullarından dilediğini peygamber olarak seçmiş, vahiy göndererek peygamber yapmıştır. Onlara indirdiği kitaplarında, emirler ve yasaklar bildirmiş, emre itaat edenlere Cenneti vadetmiştir. Nehiylerinden (yasakladıklarından) sakınmayanları, Cehenneme atacağını bildirmiştir. Peygamberlerinin derecelerini, kimsenin anlayamayacağı kadar yükseltmiştir. Peygamberlerinin sonuncusu olarak Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. O'na imân ve itaat etmeyi emretti.
Muhammed aleyhisselâmın getirdiği din, dinlerin en hayırlısı, ümmeti de ümmetlerin en üstünüdür. O'nun dini kıyâmete kadar bâkidir, değişmez, ümmetinden sonra başka bir ümmet gelmez. Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın ümmeti içinde hayırlı ve seçilmiş insanlar yarattı. Kalbleri, saf, tertemiz hâle geldiği için, onlara doğru bir firâset ihsân edilmiş, Allahü teâlânın râzı olduğu yolda sabit olmuşlardır. Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirmişlerdir. Halk arasında Hakkın emânetleri, insanlar arasında Allahü teâlânın seçkin kulları bunlardır. Daha sonra onların yoluna rağbet ve hakikati yaşayanlar azalıp, yazarak anlatanlar çoğalmıştır. Bu sebeple bunları ancak ehli olanlar anlar. Hâl böyle olunca, mana gitti isim kaldı. Hakikat kayboldu, şekil kaldı. Tasavvuftan anlamayanlar sûfilik (şeyhlik) iddia etti. Bu vasfı taşımayanlar, öyle gözükmeye çalıştı. Dilleriyle tasavvuf ehliyiz dediler, hâlleriyle uymadılar. Hâlleri dillerinin yalan söylediğini gösterdi. Böyle sahte kimseler, tasavvuftan olmayan şeyleri ortaya attı. Tasavvuf ehli olan büyüklere de dil uzatıp, câhil dediler. Câhiller âlim zannedildi, âlimler câhil zannedildi.

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek