Dört Şehîd Anası Hansa Hatun
Coşturan târihi sözler!..Hansa Hatun, muhârebe meydanına giderek çocuklarını şu târihi sözleriyle coşturmuştur:
"Benim kahraman evlâdlarım! Yemin ederim ki, siz aynı ananın ve aynı babanın çocuklarısınız. Ben kocama ihânet etmiş bir kadın olmadığım gibi, babanız da mâzisi lekeli bir insan değildir. Hem de ben, zorla değil de kendi isteğimle İslâmiyeti kabûl ettim. Ve yine kendi arzumla hicret ettim. Sizler işte böyle tertemiz bir mâziye sâhipsiniz. Sizden; gireceğiniz savaşta bu asâletinize uygun bir cesâret ve celâdet bekliyorum... Din düşmanlarına ilk hücûm eden sizler olmalısınız. Sizlerin arkada değil, dâimâ en ön safta çarpıştığınızı görmeliyim. Çünkü bu harp, eski savaşlarımız gibi âdi menfaatler uğruna yapılan çapulculuk ve yağmacılık hareketi değildir. Elleriyle yaptıkları putlara tapan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşete devam eden putperestlere, doğruyu ve hakkı gösterme hareketidir... Ya İslâm'ın zafer bayrağını Kadisiye'de dalgalandıracaksınız; yahut da din uğruna cihâd ederek şehid olduğunuzu duyacağım!.."
"Zafer, Müslümanların!"
Nitekim öyle de olmuştur. Hansa Hatun, hasta yatağında yatarken dört oğlunun da şehâdet haberi getirilince;
-Yâni ben, şehid anası mı oldum şimdi? diye soruyor.
-Evet, hem de dört şehid anası, diyorlar. Tekrar soruyor:
-Zafer kimlerde?
-Zafer, Müslümanlarda. Şimdi Kadisiye'de İslâm'ın bayrağı dalgalanıyor!..
-İslâm'ın bir zaferi için dört oğlum da fedâ olsun, diyen Hansa Hatun, ellerini açarak şöyle yalvarıyor:
"Yâ Rabbi! Bana emânet ettiğin dört kahramanı yine senin dinin uğrunda fedâ etmiş bulunuyorum. Artık beni şehid anaları defterine kaydeyle! Benim için şehid anası olmak kâfi ikrâmdır..."
Hansa (radıyallahü anha) bu son hastalığından kurtulamadı ve kısa bir zaman sonra da vefat etti...