Dört Şehîd Anası Hazreti Hansâ
"ŞEREFİNİZE LEKE DÜŞÜRMEDİM!"Bu mübarek kadının dört oğlu vardı. Bu dört mücâhid genç, anneleriyle birlikte Hazreti Ömer'in halifeliği döneminde "Kadsiye Savaşı" için hazırlanan orduya gönüllü olarak katıldılar. Hazreti Hansâ bir akşam üstü çocuklarını yanına topladı. Dört oğlunu bir anne şefkati nazarıyla süzdükten sonra onlara yüce hedeflere ulaşma konusunda nasihatler yaptı:
"Yavrularım! Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'a yemin ederim ki, siz hep bir annenin oğlu bir babanın çocuklarısınız. Ben sizin babanızın namusunu korudum; ona ihanet etmedim. Dayınızı da mahcup edecek bir ahlâksızlıkta bulunmadım. Şerefinize leke düşürmedim. Soyunuzu değiştirip bozmadım... Sizler, Allah yolunda savaşan mücâhidlere Rabbinizin hazırladığı sevabı biliyorsunuz. Yarın inşallah sağ salim sabaha erişirseniz, basiretli bir şekilde, sabır ve sebatla düşmana saldırın. Bu konuda düşmana karşı sadece Allah'tan yardım isteyin. Harp kızıştığında düşmanın can alıcı yerine kadar gidin. Onların kumandanı ile çarpışın..."
Dört kardeş bir ağızdan "Allaha yemin olsun ki bu söylediklerini yerine getireceğiz" dediler. Sevgili annelerinin gösterdiği hedefe ulaşmak için dört kardeş sabahı zor etti...
CENNETTE EVLATLARINA KAVUŞTU...
Sabah olduğunda yerlerinde duramayan Hazreti Hansâ'nın oğulları arslanlar gibi savaş meydanına atıldılar. Büyük kahramanlıklar sergilediler. Sonunda özlemini çektikleri şehidlik mertebesine eriştiler. Bedenleri savaş meydanında kaldı. Ruhları Cennet-i âlâya uçtu.
Hazreti Hansâ dört evladının şehâdet haberini sanki bir müjde gibi karşıladı. Allah'a hamdedip sevincini şu duâ ve niyaz ifadeleriyle açığa vurdu:
"Onların şehadetiyle beni şereflendiren Allah'a hamdolsun. Yüce Rabbim beni onlarla beraber rahmetinin gölgesinde birleştirsin."
Hazreti Hansâ, bundan sonra uzun yaşamadı. Kısa bir zaman sonra o da cennette evlatlarına kavuştu...