Dostun Sevdiği Kimseler, Insana Güzel Görünür

Dostun Sevdiği Kimseler, Insana Güzel Görünür
Yüksek üstadımız Muhammed Mâsum Fârûkî müceddidî, 29. mektûb arasında buyuruyor ki: Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma sordu, (Yâ Mûsâ! Benim için ne amel yaptın?) "Yâ Rabbî! Senin için namaz kıldım ve oruç tuttum ve zekât verdim ve ismini çok zikrettim" deyince, Allahü teâlâ, (Namaz kılmak, senin için burhândır. Oruç, seni Cehennemden koruyan kalkandır. Zekât, mahşer günü, herkes sıcaktan yanarken, sana gölge yapacaktır. Zikir de, o gün, karanlıkta, sana nûr olacaktır. Benim için ne yaptın?) buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm, "Yâ Rabbî! Senin için olan amel nedir?" dedi. Allahü teâlâ, (Sevdiğim kulumu, benim için sevdin mi ve düşmanımı düşman bildin mi?) buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlânın sevdiği amelin, Onun dostlarını sevmek ve düşmanlarını sevmemek olduğunu anladı... Görülüyor ki, sevgilinin sevdiklerini sevmek ve düşmanlarına düşman olmak, sevginin alâmetidir. Bu dostluk ve düşmanlık, seven kimsenin elinde değildir. Kendiliğinden hâsıl olur. Hâlbuki, başka ibâdetleri yapmak için, arzu ve niyet etmek lâzımdır. Dostun sevdiği kimseler, insana güzel görünür. Düşmanlar da, çirkin görünür. Dünyadaki sevgilerin de, böyle olduğunu herkes bilir. Bir kimse, birisini seviyorum deyince, onun düşmanlarını düşman bilmedikce, buna inanılmaz. Münâfık olduğu anlaşılır. Şeyhülislâm Abdüllah-i Ensârî diyor ki: "Ebül-Hüseyn bin Sem'ûn, bir gün hocam Muhammed Husrî'yi incitmişti. O günden beri onu sevmiyorum. Bir kimse, üstâdını incitir, sen de o kimseye darılmaz isen, köpekten aşağı olursun!.."

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek