Doyduktan Sonra Yemek, Içmek

Doyduktan Sonra Yemek, Içmek
Allahü teâlânın, insanlara olan nimetlerinin, ihsânlarının en büyüğü, Peygamberler göndermesidir. [Peygamberler göndererek, râzı olduğu ve râzı olmadığı şeyleri bildirmiştir. Peygamberler, fen bilgilerini öğretmediler. Bunları akıl ile araştırınız, bulunuz, faydalı işlerde kullanınız dediler. Kendileri de, kendi zamanlarında bilinen fen vâsıtalarını yaptılar ve kullandılar. Daha fazlasını ve yenilerini yapmakla uğraşmadılar. Bunları yapmayı başkalarına bıraktılar. Kendileri, Allahü teâlânın bildirdiği dinleri yaymaya, öğretmeye uğraştılar.]
(Din), inanılacak şeyleri, beden ve kalp temizliğini, Allahü teâlâya kulluk vazifesini, kulların birbirlerine karşı haklarını ve vazifelerini bildirir. İnanılacak şeylere (Akâid) denir. İbâdetlere ve muamelat ve hukuk bilgilerine (Fıkıh) denir. İbâdetler, namaz, oruç, zekât, hac ve cihâd olmak üzere beştir.
Bir ibâdetin farzlarından biri terk edilirse, o ibâdet sahih olmaz. Bilmeyerek terk edilince de, sahih olmaz. Bilerek terk edince, günah da olur.
Sünneti yapmanın sevabı, farzın sevabından azdır. Sünneti bilerek terk etmek günah olmaz. Azap yapılmaz. Azarlanır. Gayri müekked sünnete, müstehab ve mendûb da denir. Bunu yapmak, sevap olur. Yâni, Cennet nimetine kavuşur. Bilerek yapmamak, günah olmaz.
Nâfile ibâdet, yâni emrolunmamış bir ibâdeti yapmak, müstehabdır. Mübâh, yapması veya yapmaması, sevap veya günah olmayan şeydir. Yemesi haram olmayan şeyleri, doyuncaya kadar yemek, içmek mübâhtır. Doyduktan sonra yemek, içmek haramdır. Haramdan kaçınmak farzı yapmaktan da çok sevaptır. Mekruh işlemek de günahtır. Harama helâl diyen kâfir olur. Mekruha helâl diyen kâfir olmaz.
Midye, istridye, istakoz yemek, abdestte ve gusülde suyu isrâf etmek mekruhtur. Sünnet deyince, müekked sünnet anlaşılır. Mekruh deyince, tahrimi olan mekruh anlaşılır.
Ödünç istemek, mübâhtır. Ödünc vermek, müstehabdır. Borç ödemek farzdır. Borçlu fakiri sıkıştırmamak vâcibdir.
Lâzım olan din bilgilerini öğrenmek, kadınlara da farzdır. Başkalarına öğretecek kadar fazla öğrenmek, farz-ı kifâyedir. Daha çok öğrenmek mendûbdur. İlmi ile öğünmek, mekruhtur.

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek