Dünyâ Ve âhiret Saâdetinin Kapısı

Dünyâ Ve âhiret Saâdetinin Kapısı

"Yüksek irşâd ve hidâyet mesnedinizin feyz nûrları ve istifâde bereketleri artsın. Size çok muhtaç olduğumu bildirdikten sonra, yüksek hatırınızda olsun ki, merhamet ederek gönderdiğiniz çok kıymetli mektubunuzu okurken mest olup, kendimden geçtim. Ruhsat hakkında yazdıklarınıza ne denilebilir. Ne güzel hâller ne açık beyânlar görünüyor. Eğer bu arada hizmetçilerinizin istek ve niyetlerini kabûl ederseniz, bu virâne Delhi'yi mübârek vücûdunuzun bereketi ile nûrlandırınız. Buradaki geri kalmışları ilerletiniz. Allahü teâlâ sizi sevenleri ve isteyenleri, en kısa zamanda mübârek nûrlu yüzünüzü görmekle sevindirsin. Kulaklar dinlemekle zevk aldıkları gibi, göz de kendi hissesine kavuşsun. Daha fazla ne yazabilirim! Sâyeniz, tesiriniz uzun olsun. Âmin."

İmâm-ı Rabbâni hazretleri, Mirzâ Hüsâmeddin Ahmed'e yazdığı birinci cild, 207. mektubunda buyuruyor ki:

"Herhâlde uzakta kalan bu kardeşlerinizi unuttuğunuz anlaşılıyor. Evet, yakında bulunmanın, kalplerin birleşmesinde büyük tesiri vardır. Bunun içindir ki, hiçbir veli bir Sahâbinin derecesine yükselemez. Veysel Karâni, o kadar şânı yüce olduğu hâlde, Resûlullah efendimizi "sallallahü aleyhi ve sellem" hiç görmediği için, Eshâb-ı kirâmdan en aşağı olanın derecesine yetişemedi. Abdullah bin Mübârek hazretlerinden soruldu ki; 'Hazret-i Muâviye (radıyallahü anh) ile Ömer bin Abdülaziz'den hangisi daha yüksektir?' Cevâb olarak; 'Hazreti Muâviye'nin Resûlullah efendimizin yanında giderken atının burnuna giren toz, Ömer bin Abdülaziz'den kat kat daha yüksektir' buyurdu...

Burada bulunanların hepsi iyiyiz. Allahü teâlâya bunun için, belki bütün nimetleri için hamd ve şükürler olsun. Nimetlerinin en büyüğü olan, Müslüman yaptığı için ve mahlûkların en iyisinin yolunda bulundurduğu için, ne kadar çok hamd edilse yine azdır. Çünkü O'nun yolunda bulunmak, iyiliklerin başı, kurtulmanın çâresi, dünyâ ve âhiret saâdetlerinin kapısıdır. Allahü teâlâ Peygamberlerin en üstünü hürmetine bizleri ve sizleri her zaman bu yolda bulundursun. Âmin. Fârisi mısrâ tercümesi: İş budur, bundan başkası hiçtir!"

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek