Ebül-abbâs Ve kibirli Bir âlim!..
"HOŞSOHBET BİR ZAT İDİ...Talebelerinin en büyüklerinden olan Abdülgaffâr bin Nûh, "El-Vahid fi ehl-it-tevhid" kitabında, hocasının kerâmetlerini uzun yazmıştır. Bu kitapta zikredildiğine göre, Ebü'l-Abbâs el-Mülessem garib hâller ve kerâmetler sâhibi idi. Dünyâya düşkün olmamak, Allahü teâlâdan gâfil olmamak için kıldan yapılmış bir elbise giyerdi. Gömlek ve aba gibi diğer elbiseleri, bu kıldan yapılmış elbisenin üzerine giyerdi. Orta boylu, yakışıklı, hoşsohbet bir zât idi. Yanına bir şey sormak için biri gelse, daha o kimse bir şey söylemeden, suâlinin cevâbını söylerdi... Kendisini sevenlerin evlerine gider, onları sevindirirdi. Yolda yürürken bile Kur'ân-ı kerim okur, boş durmazdı. Kendisini ziyârete gelenleri, babalarının ve dedelerinin isimleriyle hitâb ederek ve hepsi için duâ ederek karşılardı. Acem, Irak, Çin ve başka yerlerden gelenleri de böyle isimleriyle hitâb ederek, baba ve dedelerinin isimlerini söyleyerek karşılardı. Gelenlere memleketlerinden haber verir, "Akrabalarınızdan falanca kimse bizi severdi" derdi.
Yine Abdülgaffâr anlatıyor: "Ebü'l-Abbâs hazretleri hep ibâdetle meşgûl olurdu. Gündüzleri Kur'ân-ı kerim okur, geceleri namaz kılardı. Babası doğuda sultan idi. Bir defasında kendisine; 'Ey efendim! Filan kimse, filan gün ölecek, filan gemi batacak ve benzeri şeyleri söylüyorsunuz. Hâlbuki Peygamberler böyle şeyleri söylemezlerdi. Onlar kemâlleri ve kuvvetleri ile berâber, ancak kendilerine emredileni söylerlerdi. Evliyânın nûru, peygamberlik nûrunun bir damlasıdır. Niçin bu sözleri söylüyorsunuz?' dedim. Hocam bana dönerek tebessüm etti ve buyurdu ki: Bu benim irâdemle, isteğimle değildir..."
"KENDİNİ NE SANIYORSUN?!."
Bir gün kendisini fıkıh âlimi zanneden bir kimse, Ebü'l-Abbâs'ın büyüklüğünü inkâr edici sözler söyledi. "Sen kendini ne sanıyorsun, gerçekten ilim sahibi isen, gel istediğin konuda münazara edelim" dedi. Ebü'l-Abbâs hazretleri ona; "Ey fakih! Sen başkasını bırak! Kendi hâlinle meşgûl ol! Ömrünün bitmesine yedi gün kaldı. Öleceksin!" buyurdu. O kimse, bu hâdiseden bir hafta sonra vefât etti.