Ebû Bekr Yafûrî Hazretleri
"Allahü teâlânın bildirdiği her din, iki kısımdır: İ'tikâd ve amel. Ya'ni imân ve ahkâm. Bunlardan i'tikâd, her dinde aynıdır. İ'tikâd, dinin aslı ve temelidir. Din ağacının gövdesidir. Amel ise, ağacın dalları, yaprakları gibidir. Eski dinlerde bildirilmiş olan i'tikâdlar zamânla bozulmuştur. Şimdi doğru i'tikâd, yalnız İslâm dininin bildirdiği i'tikâddır. Bu doğru İ'tikâdı olmayan, Cehennemden kurtulamaz. Kıyâmette azâbdan kurtulmasına imkân yoktur. Ameli olmayanların kurtulması umulur. Bunların işi, Allahü teâlânın irâdesine kalmış olup, isterse affeder, isterse, günâhları kadar azâb ederek, sonra Cehennemden çıkarır. Cehennemde ebedi kalmak, İslâm dininin bildirdiği doğru i'tikâdı olmayanlar, ya'ni, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği İslâm dininden olan şeylere inanmayanlar içindir. Bu i'tikâdı olup da, ameli olmayanlar, ya'ni kalb ile beden ahkâmını yerine getirmeyenler, Cehenneme girseler bile, sonsuz kalmayacaklardır.MÜSLÜMANIN BİRİNCİ VAZİFESİ
İ'tikâd edilecek şeyler, dinin esâsı, Müslümânlığın zarûri, lâzım temeli olduğundan, bunları bildirmek ve öğrenmek herkese lâzımdır. Bunları öğrenmek, her insanın birinci vazifesidir...
Îmân ve i'tikâd aynıdır. Bunları anlatan geniş ve derin ilme (İlm-i kelâm) denir. Kelâm ilmi âlimleri, çok büyük insanlardır ve kelâm kitâbları pek çoktur. Bu kitâblara, (Akâid kitâbı) da denir. Amel edilecek, ya'ni kalb ile ve beden ile yapılacak ve sakınılacak şeylere, (Ahkâm-ı islâmiyye) veyâ sâdece (İslâmiyyet) deriz. Beden ile yapılacak ahkâm-ı islâmiyyeyi bildiren ilme (İlm-i fıkh) denir. Dört mezhebin kelâm kitâbları aynı olup, fıkh kitâbları başka başkadır. Halk için, ya'ni tahsili olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması ve yapması gereken kelâm (ya'ni imân), ahlâk ve fıkh bilgilerini kısaca ve açıkca anlatan kitâblara (İlm-i hâl) kitâbları denir. Dinini bilen, seven ve kayıran mübârek insanların ilm-i hâl kitâblarını alıp, çoluğuna çocuğuna öğretmek, her Müslümânın birinci vazifesidir..."