Ebû Câfer Haddâd El-kebîr

Ebû Câfer Haddâd El-kebîr
ELİNE GEÇENİ DAĞITIRDI...
Ebû Câfer hazretleri demircilik yapar, günde on akçe kazanınca işi bırakırdı. Eline geçen parayı akşamla yatsı namazları arasında fakirlerin kapısını tek tek çalarak dağıtırdı. Kendisi günlerce bir şey yemezdi. Oruç tutmak haram olan Ramazan Bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının dört günü hâriç, yıl boyu hep oruç tutardı. Akşam olunca Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerinin kapısına gelir, bir-iki parça kuru ekmekle iftâr ederdi. Kendinde olanı dağıtır kimseden bir şey istemezdi...
Ebû Câfer Haddâd hazretleri, gıybetin insanı felâkete düşüreceğini gösteren bir hâdiseyi şöyle nakletmiştir:
"Yanımızda çok çalışan, çok ibâdet eden bir genç vardı. Bununla berâber bu genç, başkalarını çok gıybet ederdi. Bir ara kayboldu. Bir müddet sonra onu kötü kimselerin yanından çıkarken gördüm. Niye bu hâle düştüğünü sordum. O da; 'Gıybet beni bu hâle düşürdü. Bu kötü insanlardan birine tutuldum. O mâ-nevi hallerin hepsini elimden kaçırdım. Şimdi bunların yanından ayrılamıyorum. Duâ et de, bu halden kurtulayım' dedi."
Ebû Câfer el-Haddâd hazretlerinin hikmetli sözleri çoktur...
Kendisine bir gün, "Kulu Allahü teâlâya yaklaştıran en iyi iş nedir?" dediler. "Kulu, Allahü teâlâya yaklaştıran en iyi vesile, kulun her hâlükârda dâimi sûrette O'na ihtiyaç duyması, bütün işlerde sünnet-i seniyyeye dört elle sarılması ve gıdâyı helâl yoldan temin etmesidir" buyurdu.

"UBÛDİYYET (KULLUK) NEDİR?"
"Ubûdiyyet (kulluk) nedir?" diye sordular. "Malı bırakıp emrolunan husûsa sımsıkı sarılmaktır. Hak aramak yerine vazifeye koşmaktır" buyurunca "Öyleyse kerem nedir?" dediler. "Dünyâyı ona muhtaç olanlara bırakıp, Allahü teâlâya kulluğa yönelmektir" buyurdu. "Cimri kime derler?" diyenlere de; "İhtiyaç ânında başkasını düşünmeyene" diye cevap verdi. "Bid'at nedir?" dediler. Şu karşılığı verdi: "İlâhi hükümleri çiğnemek, sünneti küçümsemek, şahsi istek ve düşüncelere tâbi olarak Kur'ân-ı kerim ve sünnete uymayı terk etmektir."
Ebû Câfer el-Haddâd hazretleri vefatına yakın buyurdu ki:
"Firâset, karşısına çıkan bir şey hakkında hâtırına gelen ilk şeydir. Eğer hâtırına aynı cinsten başka şeyler de gelirse, o nefsten gelen sözlerdir."

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek