Ebû Fadl Salih Bin Ahmed

Ebû Fadl Salih Bin Ahmed

Tevhid, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) demektir. Mânası şudur: (Hak teâlâ hazretleri birdir, şeriki ve benzeri yoktur ve Muhammed aleyhisselâm sevgili kulu ve hak Peygamberidir.) Peygamberimiz buyurdu ki:

(Bir kimse, kelime-i tevhidi dese, Hak teâlâ hazretleri ile o kelime arasından perdeler kalkar ve kelime, doğrudan doğruya Allahü teâlâ hazretlerine gider. Allahü teâlâ buyurur ki: Ey kelime, dur! Kelime der ki: Beni söyleyen kulu affetmeyince duramam!.. Hak teâlâ hazretleri, o zaman buyurur ki: İzzetim, celâlim, kudretim, kemâlim hakkı için beni zikreden kulumu affettim.)

Bu kelime-i tevhidi çok zikreyle! Zirâ Mûsâ aleyhisselâm cenâb-ı Hakka sordu: Yâ Rabbi! Bir kulun kelime-i tevhidi söylese, sen o kula ne ecir verirsin? Allahü teâlâ hazretleri cevabında meâlen, (Ben o kulumdan râzı olup, Cennet ve cemâlimle onu mesrûr eylerim) buyurdu. İşte bu kelime-i tevhidi söyleyen kimseye, Hak teâlânın vereceği in'âm ve ihsânı Allahü teâlâdan başka kimse bilemez.

Kelime-i tevhid söyleyince, Arş-ı âlâ titrer. Resûlullah buyurdu ki: (Hak teâlâ hazretleri bir direk yaratmıştır. Kelime-i tevhidden bu direk de titrer ve Arş'ı titretir. Arş titreyince, Hak teâlâ hazretleri Arş'a, sâkin ol emrini verir ve Arş'ın mukabelesiyle yine o kelime-i tevhidi söyleyen kimse afv-ı ilâhiye mazhar olur.)

Resûlullah buyurdu ki: (Her kim cân-ü gönülden, hâlisen, muhlisen bir kere kelime-i tevhid söylese, Hak teâlâ hazretleri, o kimseye Cennet-i âlâda dörtbin derece ihsân eder ve dörtbin günahını bağışlar.)

Eshâb-ı kirâm sordular: Yâ Resûlallah! O kimsenin dörtbin günahı olmazsa? Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki, (Ehlinin, evladının ve akrabâ ve teallukâtının günahlarından bağışlanır.)

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek