Ebû Hâmid Belhî

Ebû Hâmid Belhî

Bir kimse Ebû Hâmid hazretlerine gelip; "Fakir ve bitkin bir kimseyim, sıkıntıdan kurtulmam için bana bir yol gösterir misiniz?" dedi. Onun bu arzusu üzerine; "Git bütün mesleklerin ve yapılan işlerin isimlerini ayrı ayrı yaz. Bir torbaya doldur bana getir" dedi. Fakir kimse söylenilen şeyi yapıp tekrar huzuruna geldi. Yanına gelince, getirdiği torbaya elini sokup bir kâğıt çıkardı. Kâğıdın üzerinde "vurgunculuk" yazıyordu. Kâğıdı adama verip; "Senin vurgunculuk yapman gerekiyor" dedi. Adam önce şaşırdı sonra da; "Mademki bu zat böyle söyledi, bunu çâresiz yapmam gerekiyor" dedi. Sonra yolkesen harâmilerin yanına gidip, kendisinin de yol kesip vurgunculuk yapmak istediğini söyledi. "Kabul! Ancak bir şartımız var ne dersek yapacaksın. O zaman seni aramıza alırız" dediler. "Peki bu şartınızı kabul ettim" diyerek onlara katıldı. Birkaç gün yol kesicilerin arasında kaldı...

Bir gün bir kervanın önüne çıkıp, soymak istediler. Kervanda çok zengin bir tüccar vardı. Bu adamı yakalayıp, aralarına yeni katılan kimseye; "Bunun başını kes!" dediler. Bu teklif karşısında şaşırıp durakladı. Kendi kendine; "Şu eşkıyânın reisi haksız yere kan döküyor. Tüccarı öldüreceğime onu öldüreyim daha iyi olur" diye düşündü. Eşkıyâ reisi ise ona ısrarla; "Eğer iş yapmak için geldiysen, işin budur bunu yapman lazım. Yoksa git kendine başka bir iş bul" dedi. Bu sözler üzerine kılıcını çekip eşkıyâ reisinin başını kesti. Diğer vurguncular reislerinin öldüğünü görünce, kaçıp dağıldılar. Böylece kervan soyulmaktan kurtuldu. Ölümden ve soyulmaktan kurtulan zengin tüccar, onun yaptığı işten çok memnun olup, ona pek çok altın ve gümüş verdi. Böylece zengin oldu fakirlikten ve vurguncu olmaktan kurtuldu...

Ebû Hâmid hazretleri fakirlere, gariblere acır, onları himâye ederdi. Onlara yardım edebilmek için borç alırdı. Ölüm döşeğinde iken alacaklıları hemen yanına gittiler. Bu durumu görerek; "Allah'ım benim canımı alıyorsun, fakat şu kimselerin rehini benim canımdır! Bu borcu öyle birine havâle et ki, bunların alacakları ödensin. Ondan sonra canımı al!" diye duâ etti. Daha duâsını bitirir bitirmez kapısı çalındı. Bir zât gelip bütün alacaklıların borçlarını ödedi. O mübarek de vefât etti.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek