Ebu Said Ebu'l Hayr

Ebu Said Ebu'l Hayr
"Dünyadan gitme zamanı..."
Şeyh Ebu'l Kasım hazretleri onların yüzüne, bakarak gözleri yaşardı. Sonra da Ebu'l Hayra;
- Ya Ebu'l Hayr, bizim dünyadan gitme zamanımız gelmiştir, fakat makamı boş görerek üzülmüştüm. Şimdi senin çocuktan öyle anlıyorum ki, Müslümanların istifade edeceği derecede manevi kabiliyeti var. Cuma namazından sonra bu çocuğu bizim eve getir, dedi.
Namazdan sonra Ebu'l Hayr, Ebu Said'i alarak Ebu'l Kasım'ın evine getirdi. Şeyhin dergahına girdiler... Dergahta kışlık yiyeceklerin konduğu yüksekçe bir yer vardı. Ebu'l Kasım oraya bir ekmek koymuştu. Çocuğun babasına:
- Oğlunu omuzuna al da o yukarıdaki ekmeği indirsin, buyurdu. Babası, oğlu Said'i omuzuna alıp kaldırdı. Daha küçük yaşta olan Ebu Said hazretleri elini uzatıp 30 yıllık ekmeği aldı ve yere inip Şeyhe verdi. Ekmek sıcacıktı. Ebu'l Kasım hazretleri ekmeği aldığı zaman gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Ağlayarak ekmeği ikiye böldü, bir parçasını o anda henüz çocuk olan Ebu Said'e verdi, bir parçasını da kendisi yedi. Ona da yemesini emretti. Babasına hiç vermedi. Ebu'l Hayr;

"Bize nasip olmayacak mı?"
- Ya Şeyh, bu teberrükten bir parça da (arpa ekmeği) bize nasip olmayacak mı? dediğinde, Şeyh Ebu'l Kasım hazretleri şöyle buyurdu:
- Ya Ebu'l Hayr! Otuz senedir, bu ekmek bu makamda durmakta idi. Bana bu ekmek kimin elinden sıcak olarak gelirse ondan âlemin istifade edeceği vadedildi. Bu vaadin tamamı senin oğlunda olsa gerektir. O zatın senin oğlun olması şeref olarak sana yetmez mi?
Böylece Ebu'l Kasım hazretleri kendi yerine nasbedeceği büyük veliyi bulmuş oldu. Şeyh hazretleri bunları söyledikten sonra fazla yaşamadı ve kısa bir zaman sonra vefat etti...

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek