Ebü'l Abbâs-ı Serûcî

Ebü'l Abbâs-ı Serûcî
KÂHİRE KÂDISI OLDU
Serûci, Hanefi mezhebi fıkıh bilgilerini anlatan Hidâye kitabını ezberledi. Fıkıh, hadis ve başka ilimlerde yükseldi. Zamânında bulunan fıkıh âlimlerinin önde gelenlerinden oldu. Çalıştığı ilimlerde mâhir ve meşhûr oldu. Herkes tarafından tanındı. Sâlihiyye, Nâsıriyye ve Sûfiyye medreselerinde ders verdi. Çok talebeye ders okuttu. Nu'mân el-Hatibi'nin vefâtından sonra, 1292 senesinde Kâhire kâdısı oldu. Vefâtından az bir zaman önceye kadar bu vazifeye devâm etti. Faziletler sâhibi, heybetli, kadri yüce, düzgün sözlü, fasih, güleryüzlü, makbûl bir zât idi. Çok hayır ve hasenât sâhibi idi. Çok cömert idi. Fakirlerin, garib ve muhtaçların sığınağı idi. Zamânında bulunan ve daha sonra gelen âlimlerden bâzıları onun bu güzel hâllerini zikretmişler ve onu çok övmüşlerdir.
Şöyle anlatılır: Serûci hazretleri hacca gittiğinde, Mekke-i mükerremede Allahü teâlâdan bir dilekte bulunmuştu ve bunu da hiç kimseye söylememişti. Bundan bir müddet sonra kendisine bir kimse gelerek dedi ki: "Rüyâmda Resûlullah efendimizi gördüm. Sana, "Yanında (cebinde para olarak) ne varsa hepsini bana ver! Buna alâmet (işâret) istersen o da Mekke-i mükerremede, Allahü teâlâdan şu dilekte bulunmandır" diye söylememi emir buyurdular" dedi. O kimsenin sözlerini hayretle dinleyen Serûci hazretleri; "Peki." dedi ve derhâl yanında bulunan yüz dinâr altın ve bin gümüşü çıkarıp o kimseye verdi. Sonra da; "Şâyet yanımda bundan daha fazla birşey bulunsaydı. Onu da mutlakâ sana verirdim. Çünkü bu emri Resûlullah efendimizden naklettiğine dâir bildirdiğin işâret mutlaka doğrudur" buyurdu.

O KİŞİ DOĞRU SÖYLÜYOR!
Rivâyet edildiğine göre, Ebü'l-Abbâs-ı Serûci hazretlerinin bir defteri vardı ve birisinden borç alacak olsa o deftere kayd ederdi. Vefâtı yaklaştığında o defteri gösterip, kalan borçlarının ödenmesini vasiyet etti. Vefâtından sonra bir şahıs gelerek, Serûci hazretlerinde iki yüz dirhem alacağı kaldığını bildirerek istedi. Deftere baktılar, bu şekilde bir kayıt bulamadılar. O gece sâlihlerden bir zât, Serûci hazretlerini rüyâsında gördü. Serûci, rüyâyı gören kimseye hitâben; "O (alacaklı olduğunu söyleyen kimse) doğru söylüyor. İnce bir yazı ile o kimsenin söylediği, defterde yazılıdır." buyurdu. Daha dikkatle deftere baktıklarında, hakikaten yazıyı buldular ve hemen o kimseye alacağını ödediler.

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek