Ebü'l-berekât Bedreddîn Gazzi
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), (Kişi, sevdiği ile berâber olur) buyurdu.
(Müslim) kitabında bildirildiği üzere, bir kimse, Resûlullaha kıyâmeti sorunca, (Kıyâmet için ne hazırlık yaptın?) buyurdu. Allahın ve Resûlünün sevgisini hazırladım dedi. (Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu.
İmâm-ı Nevevi, bu hadis-i şerifi açıklarken, (Bu hadis-i şerif, Allahü teâlâyı ve Onun Resûlünü ve sâlihlerin ve hayır sahiplerinin dirilerini ve ölülerini sevmenin kıymetini, faydasını bildiriyor) dedi.
Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberini sevmek demek, emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak, bunlara karşı edepli, saygılı olmak demektir.
(Müslim) kitabında bildirildiği üzere, bir kimse, Resûlullaha kıyâmeti sorunca, (Kıyâmet için ne hazırlık yaptın?) buyurdu. Allahın ve Resûlünün sevgisini hazırladım dedi. (Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu.
İmâm-ı Nevevi, bu hadis-i şerifi açıklarken, (Bu hadis-i şerif, Allahü teâlâyı ve Onun Resûlünü ve sâlihlerin ve hayır sahiplerinin dirilerini ve ölülerini sevmenin kıymetini, faydasını bildiriyor) dedi.
Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberini sevmek demek, emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak, bunlara karşı edepli, saygılı olmak demektir.
Sâlihleri severek onlardan faydalanmak için, onların yaptıklarını yapmak lâzım değildir. Çünkü, onların yaptıklarını yaparsa, o da, onlardan olur.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, bir cemaati sever. Fakat onlardan olmaz.) Onlarla berâber olmak, onların derecesine yükselmek demek değildir.
Hadis-i şerifte, (Bir cemaati seven kimse, onların arasında haşrolunur) buyuruldu.
Ebû Zer hazretleri "Yâ Resûlallah! Bir kimse, bir cemaati sevse, fakat onların yaptıklarını yapmasa, nasıl olur?" diye sual edince, (Yâ Ebâ Zer! Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu.
Fakat, Hasen-i Basri buyuruyor ki:
"Bu hadis-i şerifler seni yanıltmasın! Sen iyilere, ancak onların iyi amellerini yapmakla kavuşabilirsin! Yahudiler ve Hristiyanlar, Peygamberlerini seviyorlar ise de, onlar gibi olmadıkları için, onların yanına gidemeyeceklerdir." Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bir cemaati seven kimse, üç nevi olabilir: Onların bütün amellerini ve ahlâkını edinmiştir. Yâhut hiçbirini edinmemiştir. Yâhut da, birkaçını yapar. Başkalarını yapmayıp, bunların tersini yapar. Hepsini yapabilen, onlardan olur. Onlarla olur. Onlara olan sevgisi, onu da tâm onlar gibi yapmıştır. Muhabbetin en yüksek tabakasına erişmiştir. Elbet onlardan olur. Sevdiklerine hiç uymayan, onlara hiç benzemeyen kimse, onlardan hiç olamaz.